Hasarsızlık indirimi nedir?
Hasarsızlık indirimi, sigorta poliçelerinde, özellikle kasko ve trafik sigortalarında, sigortalının belirli bir dönem boyunca (genelde bir yıl) hiç hasar talebinde bulunmaması durumunda, yenileme primlerinde uygulanan indirim oranıdır. Sigorta şirketleri, hasar yapmayan sürücüleri ödüllendirmek amacıyla, her hasarsız yıl için kademeli olarak artan indirimler sunar. Örneğin, ilk yıl hasar olmazsa ikinci yıl poliçede %30 indirim, iki yıl üst üste hasarsız geçerse üçüncü yıl %40 indirim gibi oranlar uygulanabilir (oranlar şirket politikalarına göre değişir). Bu indirimler genellikle %60-65 gibi üst sınırlara kadar çıkabilir. Hasarsızlık indirimi, sigorta sahibinin temiz sicilini temsil eder ve primleri düşürerek avantaj sağlar. Ancak, hasar dosyası açıldığında (sigorta hasar ödemesi yaparsa) indirim bozulur veya bir alt kademeye düşer. Örneğin 3 yıldır hasarsızlık indirimi almış bir sürücü kaza yapar ve sigortadan ödeme alırsa, ertesi yıl hasarsızlık kademesi sıfırlanabilir veya azaltılabilir. Bazı sigorta poliçelerinde küçük hasarlar veya belirli limit altındaki onarımlar hasarsızlığı etkilemeyebiliyor (küçük bir hasar onarımı sonrasında indirim bozulmasın diye “küçük hasar koruma” gibi ek teminatlar olabiliyor). Ayrıca, hasarsızlık indirimi genellikle araç sahibine tanınır ve belli şirketler arasında aktarılabilir; yani sigortacı değişse de belgenizi sunarsanız yeni şirkette de indirimden yararlanabilirsiniz. Sonuç olarak, kaza yapmayan, sigortayı kullanmayan sürücüler daha düşük prim ödeyerek bu indirimden faydalanır, bu da güvenli sürüşü teşvik eden bir uygulamadır.
Zorunlu trafik sigortası ile kasko arasındaki fark nedir?
Zorunlu trafik sigortası (Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası), trafiğe çıkan her aracın yaptırması kanunen mecburi olan ve bir kaza durumunda karşı tarafın zararlarını belirli limitlere kadar karşılayan sigortadır. Trafik sigortası, kazada kusurlu olan araç sahibinin, diğer araçtaki hasarı, karşı tarafın tedavi giderlerini ve üçüncü kişilerin zararlarını poliçe limitleri dahilinde temin eder. Kısacası kendi aracınıza değil, karşı tarafa gelebilecek zararlar için finansal koruma sağlar. Kasko sigortası ise araç sahibinin isteğe bağlı yaptırdığı ve kendi aracındaki hasarları karşılamaya yönelik bir sigortadır. Kasko; trafik kazası, çalınma, yanma, doğal afet gibi riskler sonucu sigortalı aracınızda oluşan hasarları poliçede yazılı teminatlar kapsamında öder. Örneğin kasko, sizin hatanızdan kaynaklansa bile aracınızın tamir masraflarını veya pert (tam hasar) olması halinde piyasa değerini size öder. Aradaki fark özetle: trafik sigortası karşı tarafın hasarını, kasko sizin aracınızın hasarını güvence altına alır. Ayrıca trafik sigortası limitle ve sadece karşı zararları öderken, kasko daha geniş teminatlar içerir (cam kırılması, mini onarım, yol yardımı gibi ekstra hizmetler). Her ikisi de kazalarda önemlidir; trafik sigortası yasal zorunluluktur (yaptırmamanın cezası vardır ve araç trafikten men edilebilir), kasko ise isteğe bağlıdır ancak özellikle değeri yüksek araçlar için tavsiye edilir.
Trafik kazasında maddi hasarımı karşı taraftan nasıl tahsil ederim?
Eğer bir trafik kazasında kusursuz veya karşı taraftan daha az kusurlu iseniz ve aracınızda maddi hasar oluştuysa, bu hasarı karşı tarafın zorunlu trafik sigortası karşılayacaktır. İzlemeniz gereken adımlar: Kazadan hemen sonra araçları hareket ettirmeden fotoğraflar çekip kaza tespit tutanağı düzenleyin (diğer tarafla anlaşmalı tutanak doldurulabilir, anlaşmazlık varsa polisi çağırın). Daha sonra karşı tarafın trafik sigortasının poliçe bilgilerini alın. Kendi aracınızın hasar onarımı için isterseniz sigorta şirketinin anlaşmalı servisine gidebilir veya bağımsız bir serviste onarım yaptırabilirsiniz. Karşı tarafın sigorta şirketine hasar bildirimi yaparak dosya açtırın. Sigorta eksper gönderip hasar tespiti yapacak ve poliçe limitleri içinde kalan tutarı size/servise ödeyecektir. Örneğin, karşı taraf %100 kusurlu ve sizin aracınızda 50.000 TL hasar varsa, karşı tarafın trafik sigortası poliçe limiti bu tutarı karşılıyorsa ödemeyi yapar. Limit yetersiz kalırsa kalanını kusurlu kişiden şahsen talep etmeniz gerekir. Tahsil için sigorta ödemeyi yapmazsa Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurabilir veya dava açabilirsiniz (genellikle sigortalar makul sürede öder). Önemli: Karşı tarafın sigortası yoksa veya kaçmışsa, Güvence Hesabı belirli koşullarda devreye girerek bedeni zararları ve bazı maddi zararları öder. Sonuçta, kusurlu olmadığınız bir kazada araç hasarınızı, karşı tarafın trafik sigortasından talep ederek onarım bedelini tahsil edebilirsiniz.
Trafik kazasında manevi tazminat alabilir miyim?
rafik kazalarında manevi tazminat, kazada fiziksel yaralanma geçiren veya bir yakınını kaybeden kişilerin, kazaya kusuruyla sebebiyet veren şahıstan talep edebileceği, yaşadıkları üzüntü ve acının hafifletilmesi amacıyla ödenen bir tazminat türüdür. Zorunlu trafik sigortası poliçesi manevi tazminat ödemelerini kapsamaz; yani sigorta şirketi yalnız maddi zararları ve bedeni tedavi giderlerini poliçe limitince karşılar, manevi zararları ödemez. Manevi tazminatı talep etmek isteyen mağdur, kusurlu araca/sürücüye karşı (ve varsa onun işvereni vs.) doğrudan dava açmalıdır. Örneğin, kazada ciddi şekilde sakat kalan bir kişi, çektiği acılar, yaşam kalitesindeki düşüş nedeniyle kusurlu sürücüden manevi tazminat isteyebilir. Yine bir kişi kazada yakınını kaybetmişse, ölenin kusurlu olmadığı durumda karşı taraf (kusurlu sürücü) onlara manevi tazminat ödemekle yükümlü kılınabilir. Manevi tazminat miktarını hakim takdir eder; kazanın ağırlığı, tarafların kusur durumu, mağdurun acı düzeyi gibi unsurları değerlendirir. Ülkemizde manevi tazminat miktarları genelde ölçülü tutulur; örneğin bir yaralanma için on binlerce TL, ölüm halinde daha yüksek meblağlar verilebilir. Bu davayı açmak için zaman aşımı genellikle 2 yıldır (kaza tarihinden), ancak ceza davası da varsa ceza zamanaşımı süresi uygulanabilir. Sonuç olarak, trafik kazasında çektiğiniz manevi elem için sigorta ödemese de, kusurlu kişiden yasal yolla manevi tazminat talep edebilmeniz mümkündür.
Trafik kazasında ölüm durumunda yakınlar tazminat alabilir mi (Destekten Yoksun Kalma Tazminatı)?
Evet. Bir trafik kazasında bir kişi hayatını kaybederse, geride kalan destekten yoksun kalan yakınları ve mirasçıları çeşitli tazminatlar talep edebilir. İlk olarak, ölen kişinin destek olduğu kişiler (örneğin eş, çocuk, bakmakla yükümlü olduğu anne-baba gibi) kusurlu tarafın zorunlu trafik sigortasından ve kusurlu kişiden destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler. Destekten yoksun kalma tazminatı, ölen kişinin yaşı, geliri, bakmakla yükümlü olduğu süre gibi faktörler hesaplanarak, yakınlarının uğradığı ekonomik kaybı telafi etmeyi amaçlar. Zorunlu trafik sigortası poliçesi bu kapsamda belli bir limite kadar ödeme yapar (2025 itibarıyla kişi başına ölüm halinde sigorta teminat limiti oldukça yüksektir, milyon TL seviyelerinde olabiliyor). Sigorta bu ödemeyi yapmazsa veya limiti aşan kısım için, kusurlu sürücüye dava açılarak kalan tazminat istenebilir. Ayrıca ölen kişinin cenaze, defin masrafları ve varsa tedavi giderleri de maddi tazminat içinde talep edilebilir. Bunun yanında ölenin yakınları (özellikle anne, baba, eş, çocuklar ve çok yakın hissettiği kişiler) kusurlu tarafa karşı manevi tazminat davası da açabilirler; mahkeme ölüm nedeniyle duyulan elem ve acı için uygun bir manevi tazminat takdir edebilir. Özetle, bir trafik kazasında ölüm olduğunda, kaybedilen kişinin ailesi/bağımlıları sigorta şirketinden poliçe limiti dahilinde tazminat alabilirler, ayrıca gerekirse kusurlu tarafa maddi ve manevi tazminat davaları açarak haklarını arayabilirler. Bu süreçte genelde uzman bilirkişiler hesaplama yapar ve mahkeme kusur oranlarını da dikkate alarak karar verir.
Araç değer kaybı nedir, nasıl talep edilir?
Araç değer kaybı, bir trafik kazası sonucu tamir görmüş bir aracın, kazadan önceki ikinci el piyasa değerine göre uğradığı değer düşüklüğünü ifade eder. Kazada tamamen onarılsa bile araç, hasar geçmişi nedeniyle ileride satılırken daha düşük fiyata alıcı bulur; işte bu fark değer kaybıdır. Eğer siz kazada kusursuz ya da daha az kusurlu taraftaysanız, aracınızda oluşan değer kaybını kusurlu taraftan talep edebilirsiniz. Pratikte bu talep, kusurlu aracın zorunlu trafik sigortası şirketine yapılır. Kaza sonrası karşı tarafın sigortasına başvurarak bir değer kaybı dosyası açtırmalısınız. Sigorta şirketi, aracınızın kaza öncesi km, yaşı ve hasarın niteliğine göre bir değer kaybı hesaplaması yapar. Sigorta Bilgi Merkezi’nin kriterlerine göre hesaplanan bu tutarı, poliçe limiti dahilinde size ödemekle yükümlüdür. Örneğin 3 yıllık bir aracınız var ve arka kapısı boyandı; bu araç boyalı parçası nedeniyle belki 5-10 bin TL daha düşük satılacak, işte bunu talep edebilirsiniz. Bazı sigorta şirketleri değer kaybı ödemelerinde zorluk çıkarabilir veya düşük miktar teklif edebilir. Bu durumda, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurup hızlı bir çözüm alabilir veya doğrudan dava açabilirsiniz. Değer kaybı talebi için zamanaşımı 2 yıldır (genelde kazadan itibaren). Dikkat: Kusur sizdeyse veya karşılıklı kusur varsa, siz daha kusurluysanız değer kaybı talep edemezsiniz. Ayrıca çok ufak hasarlarda (örneğin tampon çizilmesi) veya çok eski/kilometresi yüksek araçlarda değer kaybı çıkmayabilir. Sonuç olarak, haklı olduğunuz bir kazada aracınız tamir gördüğü için piyasa değeri düştüyse, bu kaybı hesaplatıp karşı tarafın sigortasından almak sizin hakkınızdır.
Sigorta şirketi hasar ödemesi yapmazsa ne yapmalıyım?
Bir hasar durumunda (trafik kazası, kasko hasarı vb.) sigorta şirketi, poliçe şartlarına ve teminat kapsamına giren zararları belirli sürede ödemekle yükümlüdür. Eğer sigorta şirketi haklı bir neden olmadan ödemeyi reddeder veya geciktirirse, birkaç yola başvurabilirsiniz:
– Öncelikle itiraz ve iletişim: Sigorta şirketinin gerekçesini öğrenin. Bazen eksik evrak, yanlış hesap gibi nedenlerle ödeme yapılmamış olabilir. Gerekli belgeleri tamamlayıp yeniden talep edin.
– Sigorta Tahkim Komisyonu: Sigorta şirketiyle sorun çözülemezse, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurabilirsiniz. Bu komisyon, sigorta ihtilaflarını mahkeme dışı çözmek için oluşturulmuş bir yapıdır. Başvuru yapmak için şirketin üyesi olması gerekir (Türkiye’de çoğu büyük sigortacı üye). Komisyona dilekçe ile müracaat edilir, genelde 4 ay içinde uzman hakemler olayı inceleyip karar verir. Karar, belirli bir miktarın altındaysa (2025 için yaklaşık 40 bin TL) kesin ve bağlayıcıdır; üstünde ise temyiz edilebilir. Tahkim kararı sayesinde ödemeyi hızla alabilirsiniz.
– Yargı yoluna gitmek: Tahkim istemezseniz veya şirket tahkim üyesi değilse, doğrudan dava açabilirsiniz. Sigorta şirketine karşı poliçeden kaynaklı alacak/tazminat davası, sigortacının merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde veya sizin ikametinizde açılabilir. Mahkeme, poliçe şartlarına göre ödeme yükümlülüğü varsa faiziyle birlikte ödemeye hükmeder.
– Şikayet: Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’ne veya Türkiye Sigorta Birliği’ne durumu şikayet edebilirsiniz. Resmi otorite sigorta şirketine denetim uygulayabilir.
Örneğin kasko sigortanız kapsam dahilindeki bir hasarı “poliçe dışı” diyerek ödemiyorsa, önce poliçeyi dikkatle inceleyin. Haksız buluyorsanız, tahkim ya da dava ile hakkınızı arayın. Unutmayın, sigorta şirketleri ödeme yapmamak için bazen keyfi gerekçeler sunabilir; bu durumda kanuni haklarınızı kullanarak hakkınız olan tazminatı alabilirsiniz.
Sigorta Tahkim Komisyonu nedir, nasıl başvurulur?
igorta Tahkim Komisyonu, sigorta şirketleriyle sigortalılar veya hak sahipleri arasında çıkan uyuşmazlıkları mahkemeye gitmeden çözmek için kurulmuş bir arabuluculuk ve hakemlik mekanizmasıdır. Bu komisyona, Türkiye Sigorta Birliği’ne üye sigorta şirketleriyle yaşadığınız anlaşmazlıklarda başvurabilirsiniz (çoğu sigorta şirketi üyedir, hangileri olduğunu Sigorta Tahkim web sitesinden kontrol edebilirsiniz). Başvuru şartı olarak, öncelikle ilgili sigorta şirketine talebinizi yazılı iletmiş olmanız ve en az 15 gün beklemeniz gerekir; bu süre içinde tatmin edici bir cevap almazsanız veya ret cevabı alırsanız tahkime gidebilirsiniz. Başvuru yapmak için komisyonun web sitesindeki formu doldurup gerekli belgelerle birlikte komisyona iletmeniz yeterlidir. Cüzi bir başvuru ücreti vardır (anlaşmazlık tutarına göre 150-300 TL civarı, kazanırsanız iade edilir). Komisyon, dosyanızı bağımsız sigorta hakemlerine atar. Hakemler evrak üzerinden inceleme yapar, gerekirse ek bilgi isteyebilir. Genelde 6 ay içinde karar verilir. Verilen karar, belirli bir tutarın altındaki uyuşmazlıklarda kesin ve bağlayıcıdır; sigorta şirketi bunu uygulamak zorundadır, itiraz edemez. Daha yüksek tutarlarda ise şirket veya siz 10 gün içinde itiraz edebilirsiniz; itiraz olursa üst hakem kurulu inceler. Tahkim kararları ilam hükmündedir, yani mahkeme kararı gibi icra edilebilir. Sigorta tahkimi, özellikle trafik kazası zararları, kasko ödemeleri, sağlık sigortası geri ödemeleri gibi konularda hızlı ve etkili çözüm sağlar. Başvurunuz için avukat zorunlu olmamakla birlikte, profesyonel bir hukuki destek almanız olası hak kayıplarına uğramamanız için tavsiye edilir. Sonuç olarak, sigorta şirketiyle anlaşmazlık yaşadığınızda uzun süren mahkeme süreçlerine alternatif olarak Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurarak daha kısa sürede hakkınıza kavuşabilirsiniz.
Kasko sigortası hangi zararları karşılar?
Kasko sigortası, aracınızın uğrayabileceği zararları poliçede belirtilen teminatlar kapsamında karşılayan, isteğe bağlı bir araç sigortasıdır. Standart kasko poliçesi genellikle şu ana riskleri kapsar:
– Çarpma-çarpışma: Aracınız trafik kazasında hasar görürse (başka bir araca veya cisme çarpma, devrilme, düşme, yuvarlanma vb.) kasko tamir masraflarınızı öder.
– Çalınma: Aracınızın çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan zararlar (örneğin camın kırılması) kasko kapsamındadır. Araç bulunamazsa rayiç değerini sigorta şirketi size öder.
– Yangın: Araçta meydana gelen yangın sonucu oluşan zararlar (patlama dahil) karşılanır.
– Doğal afetler: Sel, deprem, fırtına, dolu gibi afetlerin araca verdiği zararlar teminat altındadır (poliçede genelde bu teminatlar ek olarak belirtilir ama çoğu kapsamda olur).
– Halk hareketleri, terör: Aracınız terör olayları veya gösteriler sırasında zarar görürse, eğer poliçede bu teminat varsa (genelde ek teminat olarak sunulur) karşılanır.
– Kasko ek teminatları: Poliçeye göre değişir; örneğin mini onarım (ufak çizik, göçüklerin yapılması, hasarsızlık bozulmaz), ikame araç (tamir süresinde size geçici araç tahsisi), ferdi koltuk (kaza sırasında sürücü ve yolcuların tedavi masrafları), anahtar kaybı, deprem teminatı vb. ekler olabilir.
Kasko, sigortalının kendi aracındaki zararlar içindir. Ancak her durumda ödeme yapmadığı bazı istisnalar vardır: Örneğin sürücü kasıtlı olarak araca zarar verirse, aracı alkollü veya ehliyetsiz kullanırken kaza yaparsa standart poliçe ödeme yapmaz (alkol durumunda Yargıtay bazı şartlarda ödeme gerektiğine dair kararlar verse de, genel şartlarda muafiyet vardır). Aynı şekilde yarışlara katılma, savaş gibi durumlar hariçtir. Bazı durumlar da muafiyetli olabilir (örneğin belirli bir miktarın altındaki hasarı sigorta ödemesin diye poliçeye muafiyet konabilir). Özetle, kasko sigortası beklenmedik kazalardan hırsızlığa kadar geniş bir yelpazede aracı güvence altına alır. Poliçenizde yazan genel ve özel şartlar hangi zararların karşılanacağını tam olarak belirler; sigortalılar poliçe teminatlarını dikkatlice incelemelidir.
Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) nedir, neleri karşılar?
DASK, Doğal Afet Sigortaları Kurumu tarafından yürütülen, ülkemizdeki meskenler için zorunlu olan deprem sigortasıdır. Bu sigorta, deprem ve deprem kaynaklı yangın, infilak, tsunami, yer kayması gibi afetlerin sigortalı binada yol açacağı maddi hasarları belli limitler dahilinde karşılar. DASK, yalnızca binaların ana yapısal unsurlarını güvence altına alır: örneğin evin duvarları, kolonları, tavanı, tabanı, merdivenleri gibi kısımlar depremde hasar görürse poliçe kapsamında tamir veya yeniden inşa gideri ödenir. Her yıl belirlenen azami teminat tutarı vardır (2025 için konut başına yaklaşık 640.000 TL civarında bir üst limit öngörülmüştür). Hasar, bu limitin altında ise gerçek onarım bedeli ödenir; üzerinde ise en fazla limit kadar ödeme yapılır. DASK evin içindeki eşyaları karşılamaz, sadece binanın kendisi teminat altındadır. Örneğin depremde binada çatlaklar oluşur, duvarlar yıkılırsa DASK bu yapısal hasarları öder; ancak televizyonunuz düşüp kırılırsa bunu ödemez (bunun için ayrı ev eşyası sigortası gerekir). DASK kapsamı dışında kalan bir diğer husus da enkaz kaldırma masrafları gibi bazı kalemlerdir (ancak poliçe şartlarına göre belirli oranda enkaz kaldırma da dahil edilebilir). DASK poliçesi, evin metrekaresine ve bulunduğu bölgenin deprem riskine göre primlendirilir; her yıl yenilenmelidir. DASK zorunlu olduğu için elektrik, su abonelik işlemlerinde veya tapu devrinde istenir. Deprem sonrası hasar durumunda ev sahibinin yapması gereken, DASK’a veya yetkili sigorta şirketine başvurup hasar ihbarı yapmaktır. Eksper incelemesiyle hasar tespit edilir ve uygun tazminat ödenir. Sonuç olarak DASK, depremde konutların uğrayacağı büyük maddi kayıpların bir kısmını olsun karşılayarak ev sahiplerini güvence altına alan temel bir sigorta sistemidir; ancak teminatı binayla sınırlıdır ve belirli bir üst limite kadardır.
Zorunlu trafik sigortası yaptırmazsam cezası nedir?
Zorunlu trafik sigortası olmayan bir araçla trafiğe çıkmak kanunen yasaktır ve çeşitli yaptırımları vardır. Eğer aracınızın trafik sigortası süresi dolmuş veya hiç yaptırılmamış haldeyken trafik denetiminde yakalanırsa, öncelikle idari para cezası uygulanır (2025 yılı için bu ceza tutarı yaklaşık birkaç bin TL düzeyindedir ve her yıl güncellenir). Ayrıca sadece para cezası değil, aracınız trafikten men edilir: Polis, sigortasız aracı bulunduğu yerde bağlar ve çekiciyle yediemin otoparkına çektirir. Aracınız, geçerli bir sigorta poliçesi yaptırıp belgesini ibraz edene kadar otoparkta kalır. Sigortayı yaptırdıktan sonra otopark ücreti ve çekici masrafını da ödeyerek aracınızı çıkartabilirsiniz. Sigortasız kullanımın tespit edilmesi durumunda ceza puanı gibi bir uygulama doğrudan yoktur ama men ve para cezası oldukça caydırıcıdır. Daha da önemlisi, eğer sigortasız bir araç kazaya karışırsa, karşı tarafa verilen zararları kendi cebinizden ödemek zorunda kalırsınız. Örneğin sigortanız yok ve kusurlu bir kaza yaptınız; karşı tarafın araç hasarı, yaralanma tedavi gideri veya vefat halinde tazminat gibi çok büyük meblağlarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu nedenle, hem yasal zorunluluk hem de mali riskler düşünüldüğünde trafik sigortasını süresi biter bitmez yenilemek şarttır. Sigorta poliçenizi yaptırırken gecikme varsa, geçen her ay için %5 ek prim uygulanır (gecikme zammı). Sonuç olarak, trafik sigortası olmadan trafiğe çıkmak ciddi para cezası ve araç bağlama ile sonuçlanır; herhangi bir kazada da büyük maddi sorumluluklar doğuracağından, bu riske kesinlikle girilmemelidir.
Kazaya sebep olan aracın sigortası yoksa hasarım nasıl karşılanır?
Bir trafik kazasında karşı taraf tamamen kusurluysa ancak zorunlu trafik sigortası yoksa (veya poliçe teminatı yetersizse), sizin uğradığınız zararların tazmini biraz daha zahmetli hale gelebilir, ancak yine de bazı yollar vardır:
– Karşı tarafa doğrudan dava: Sigortası olmayan kusurlu araç sahibine (ve sürücüsüne) karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilirsiniz. Mahkeme, aracınızın tamir masrafları, değer kaybı, kaza nedeniyle mahrum kaldığınız kazanç gibi zararları hesaplayıp kusurlu taraftan tahsil edilmesine karar verir. Sonra bu şahsın malvarlığına (maaş, araç, ev vs.) haciz koydurarak tahsilat yoluna gidersiniz. Sigorta olmadığında sorumluluk doğrudan kusurlu şahsa aittir.
– Güvence Hesabı: Eğer kazada bedeni zarar (yaralanma veya ölüm) oluşmuşsa ve karşı tarafın sigortası yok veya belirlenemiyorsa, Güvence Hesabı devreye girer. Güvence Hesabı, sigortasız aracın neden olduğu ölüm ve yaralanmalarda, hastane masrafları ve destekten yoksun kalma tazminatı gibi bedeni zarar ödemelerini, zorunlu sigorta limitleri çerçevesinde yapar. Ardından bu ödediği tutarı sorumlu kişiye rücu eder (ondan tahsil etmeye çalışır). Ancak Güvence Hesabı maddi hasarları (araç onarım masrafı gibi) ödemez; sadece bedeni zararlar içindir.
– Kasko sigortanız varsa: Kendi kasko sigortanız varsa, hasarınızı kasko şirketinizden alabilirsiniz. Kasko sizin aracınızı sigorta ettiği için karşı tarafın sigortasının olmaması fark etmez; kasko poliçeniz kapsamında onarım bedelini öder. Sonrasında kasko şirketi, kusurlu araç sahibine rücu ederek yaptığı ödemeyi ondan isteme hakkına sahiptir.
Özetle, karşı taraf sigortasız ise öncelikle tutanak ve delilleri iyi toplayın. Araç hasarınız için kusurlu kişiye hukuki yolla başvuracaksınız; bedeni bir zarar varsa Güvence Hesabı’na müracaat edin. Sigortasız araç kullanmak yasa ihlali olduğundan, genelde mahkemeler de bu konuda kusurlu tarafa karşı duyarlı yaklaşır. Yine de tahsilat aşaması, kişinin ödeme gücüne bağlı olarak sorunlu olabilir. Bu nedenle, mümkünse önce karşı tarafla uzlaşma yoluna gidilebilir (borcunu taksitlendirme, vs.), olmazsa yasal süreç başlatılmalıdır.
Alkollüyken kaza yaparsam sigorta hasarımı öder mi?
Araç kullanırken alkollü olmak, sigorta şirketleri açısından önemli bir risk dışı haldir. Zorunlu trafik sigortası, sizin kusurunuzla karşı tarafa verdiğiniz zararları genel olarak öder, ancak siz alkollü iseniz ve bu durum kazada etkili ise, sigorta şirketi rücu hakkını kullanabilir. Yani trafik sigortası, karşı tarafa hasarı öder ama sonra ödediği miktarı sizden talep eder. Kasko sigortası ise poliçe genel şartlarına göre, alkollü araç kullanımını teminat dışı bırakmıştır: Kazayı yapan sürücünün kanındaki alkol oranı yasal sınırın üzerinde ise (özel araçta 0.50 promil üzeri) kasko hasarı ödememe hakkına sahiptir. Örneğin 1.00 promil alkollü bir sürücü kaza yaparsa, kasko poliçesi hasarı karşılamaz. Ancak bazı durumlarda alkollü olsa bile sürücünün kusuru sayılmayabilir (örneğin arkadan çarpılan taraftaysanız). Yargıtay içtihatları, her alkollü durumda sigortanın ödeme yapmamasını değil, kazanın oluşumunda alkolün etkisi olup olmadığına bakılmasını öngörebiliyor. Yani siz alkollüydünüz ama tamamen kusursuzsanız, sigorta ödeme yapmak durumunda olabilir; fakat bu tartışmalı bir konudur ve somut olaya göre değerlendirilir. Pratikte, trafik sigortası karşı tarafın zararını öder ama sonra sizden rücu ederek tahsil etmeye çalışır (özellikle yüksek promil varsa). Kasko ise hasar dosyanızı genelde reddeder. Bazı kasko poliçelerinde mini hasarlar veya özel şartlar hariç tutulsa bile genel kural budur. Sonuç olarak, alkollü araç kullanmak hem yasal cezaya tabidir hem de sigorta korumasını riske atar. Böyle bir durumda hem cezaî yaptırım görür (para cezası, ehliyet kaptırma) hem de oluşan maddi zararları cepten ödeme riskiyle karşılaşırsınız. Bu nedenle en doğrusu alkollüyken kesinlikle araç kullanmamaktır; aksi halde sigortadan ödeme beklemek güç olabilir.
Kredi çekerken yaptırılan hayat sigortası vefatta borcu öder mi?
Bankaların kredi kullandırırken genellikle yaptığı kredi hayat sigortası, kredi borçlusunun vefatı veya poliçede belirtilen ağır sakatlık halinde, kalan kredi borcunu teminat altına alan bir sigorta türüdür. Eğer siz kredi çekerken böyle bir hayat sigortası yaptırdıysanız ve maalesef kredi geri ödeme süreci bitmeden vefat ederseniz, sigorta şirketi poliçe şartlarına göre kalan borcunuzu bankaya öder. Bu sayede, geride kalan mirasçılar kredi borcuyla uğraşmazlar; ev, araba gibi teminatlı kredi ise ipotek çözülür, açık kredi ise mirasçılara borç yükü intikal etmez. Ancak bunun gerçekleşmesi için poliçenin geçerli olması ve vefat nedeninin teminat kapsamında olması gerekir. Örneğin doğal ölüm, hastalık veya kaza sonucu ölüm genelde teminattadır ve sigorta borcu öder. Fakat intihar, ağır riskli sporlar, savaş gibi poliçede hariç tutulan bir nedenle ölüm gerçekleşirse sigorta ödemeyi reddedebilir. Sigorta şirketi ödeme yaparken, özellikle vefat hastalık nedeniyle ise, kredi alımındaki beyanınızı inceler; eğer siz başvuruda ciddi bir rahatsızlığınızı sakladıysanız (örneğin aktif kanser hastasıyken beyan etmeyip kredi aldıysanız) ve bu hastalıktan vefat ettiyseniz, sigorta ödeme yapmaktan kaçınabilir ve sözleşmeyi iptal edebilir. Ama dürüst beyanla yapılmış bir poliçe varsa sorun çıkmaz. Sigorta şirketi, borcun kalan ana parasını (ve muhtemel faizlerini) hesaplayıp doğrudan bankaya öder; varsa fazla kısım olursa mirasçıya kalabilir. Bu süreçte mirasçıların, vefat belgesi ve poliçe ile sigorta şirketine müracaat etmesi gerekir. Sonuçta doğru düzenlenmiş bir kredi hayat poliçesi, borçlunun ölümü halinde krediyi kapatır, ev/araba gibi alınan malın mirasçılara temiz olarak kalmasını sağlar. Mirasçılar böyle bir sigortadan habersizse dahi bankanın bilgilendirmesiyle harekete geçebilirler. Bu nedenle kredi çekerken hayat sigortası yaptırmak, ek masraf gibi görünse de vefat durumunda çok önemli bir güvence sunar.
Araç pert olursa sigorta ne kadar ödeme yapar?
Bir kaza veya hasar sonucunda aracınızın onarım masrafı, aracın piyasa değerine yakın veya daha fazla ise, sigorta şirketi aracı pert (tam hasar) kabul edebilir. Hem trafik sigortasında (karşı tarafın aracı için) hem de kasko sigortasında (sizin aracınız için) pert işlemi şu anlama gelir: Araç onarılmayacak, onun yerine rayiç piyasa değeri ödenecektir. Sigorta şirketleri rayiç değeri belirlerken aracın kaza anındaki ikinci el piyasasını, modelini, yaşını, kilometresi ve mevcut hasar durumunu dikkate alır. Genellikle Türkiye Sigorta Birliği’nin Kasko Değer Listesi gibi kaynaklar referans alınır. Şirket, örneğin aracınızın piyasa değerini 200.000 TL olarak tespit ettiyse ve pert kararı verildiyse, poliçe koşullarınıza göre bu tutarı öder. Bu ödemeden, eğer pert salvage (hurda) bedeli sizde kalacaksa, onun değeri düşülebilir. Örneğin şirket der ki: “Aracın hurda haliyle satılabilir değeri 20.000 TL, bunu sen al, ben sana 180.000 TL ödeyeyim.” Bazı durumlarda sigorta şirketi hurdayı kendisi alır, size tam rayiç öder; hurdayı açık artırmada satarak maliyetini çıkarır. Kasko poliçelerinde genellikle muafiyet yoksa rayiç değer tam ödenir, ancak hasar anındaki aksesuarlar (poliçede teminatlı değilse) veya varsa eksik sigorta hali gibi durumlar ödeme tutarını etkileyebilir. Trafik sigortasında karşı taraf aracı perte çıkmışsa, limitler dahilinde rayiç bedel ödenir. Araç pert işlemi sonrası, aracın trafikten çekilmesi (hurdaya ayrılması) işlemlerini yapmak gerekir; sigorta bu süreçte yönlendirme yapar. Unutulmamalı: Rayiç değer konusunda anlaşmazlık olursa, Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurmak veya eksper raporlarına itiraz etmek mümkün. Sonuç olarak, araç pert olduğunda sigorta, aracın o anki piyasa ederini size öder; aracı sizden satın almış gibi kabul eder. Siz de bu parayla dilediğiniz gibi yeni araç alabilirsiniz. Bu ödeme, poliçede belirtilen üst limitleri aşmamak koşuluyla yapılır.
Sigorta şirketi ödediği zararı benden talep edebilir mi?
Evet, bazı durumlarda sigorta şirketleri yaptıkları ödemeleri, sonradan ilgili kişilere rücu edebilir (geri isteyebilir). Bu durum genellikle, sigortalının veya zarara sebep olan kişinin kural dışı bir hali veya kusuru varsa ortaya çıkar. Örneğin, zorunlu trafik sigortası kapsamında şirket, kusurlu sürücünün neden olduğu maddi zararı üçüncü kişiye ödedikten sonra, belirli hallerde sürücüye rücu etme hakkına sahiptir. Bu haller poliçe genel şartlarında sayılır: Sürücü alkollü veya uyuşturucu etkisi altındaysa, ehliyetsiz araç kullanıyorsa, kastıyla kazaya sebep olmuşsa veya kaza sonrası gereken bildirimleri yapmadan kaçmışsa sigorta şirkete karşı sorumlu olur. Böyle bir durumda sigorta, karşıya ödediği tazminatı sürücüden/araç sahibinden talep eder. Aynı şekilde, kasko sigortası sizden dolayı üçüncü kişiye ödeme yapmak zorunda kaldıysa (örneğin asistans hizmetiyle karşı tarafa bir bedel ödedi) ve bunun sizin ağır kusurunuz nedeniyle olduğu anlaşılırsa, rücu durumu olabilir. İşveren mali mesuliyet veya ferdi kaza sigortaları gibi diğer branşlarda da benzer hükümler vardır: Sigortalının ihmali veya kasıtlı davranışıyla oluşan hasarları ödedikten sonra, şirket sonradan bu tutarı ondan isteyebilir. Mesela ev sigortanız var, evinizde bilinçli olarak yangın çıkardıysanız şirket evi yansa dahi ödeme yapmaz veya yanlış bilgiyle aldıysanız ödeme sonrası geri ister. Rücu hukuken, sigortacının ödediği tazminat kadar hakkının, sorumlu kişiye geçmesi demektir. Sonuç olarak, eğer sigorta poliçenizin kapsamı dışında kalan veya sözleşmeye aykırı bir durumda iseniz, sigorta şirketi önce zararı öder ama sonrasında size rücu davası açabilir. Bu yüzden, sigorta poliçesi yaptırırken doğru beyanda bulunmak ve kurallara uymak önemlidir. Kısacası, sigorta sizin hatanızı belirli ölçüde üstlenir ama aşırı, yasa dışı veya poliçe dışı bir durum varsa “son hesap” yine size çıkabilir.
TRAMER kaydı nedir, ne işe yarar?
TRAMER kaydı, aracın trafik sigortası ve kasko poliçeleri kapsamında geçmişte yaşadığı kazaları ve bu kazalara ilişkin tutarları gösteren bir sorgulama kayıt sistemidir. TRAMER (Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi, yeni adıyla Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi) tarafından tutulan bu veriler, bir aracın plaka veya şasi numarasıyla sorgulanarak öğrenilebilir. İkinci el araç alım-satımında TRAMER kaydı çok işe yarar: Almak istediğiniz aracın daha önce kaç adet hasar dosyası olduğunu, ne kadarlık bir hasar ödemesi yapıldığını bu kayıt sayesinde öğrenebilirsiniz. Örneğin sorgulamada “2019 yılında 12.000 TL hasar ödemesi, 2021’de 5.000 TL hasar ödemesi” gibi bilgiler çıkar. Bu sayede aracın geçmişte bir kazaya karışıp karışmadığı, pert kaydı (ağır hasar kaydı) olup olmadığı anlaşılır. Ağır hasar (pert) kaydı varsa TRAMER’de genellikle “Ağır Hasar Kayıtlı” olarak belirtilir ve onarım masrafının yüksek olduğunu gösterir. TRAMER kaydı, SMS yoluyla da plaka gönderilerek alınabilir (bazı operatörler kısa mesaj servisi sunuyor, örneğin “HASAR PLAKA” yazıp 5664’e SMS atmak gibi). Bu kayıt satıcı beyanlarının doğrulanmasında da kritiktir; satıcı kazasız diyorsa TRAMER’de hasarlar varsa alıcı bunu farkeder. Ancak TRAMER sadece sigorta şirketine yansıtılmış kazaları içerir; sigortaya intikal etmemiş, şahsi onarımlarla halledilmiş küçük kazalar kayıtlı olmayabilir. Yine de kilometre düşüklüğü kadar hasar geçmişi de aracın değerini etkiler ve TRAMER bu konuda şeffaflık sağlar. Özetle TRAMER kaydı, aracın sigorta hasar geçmişinin tutulan resmi verisidir ve ikinci el araç satın almadan önce mutlaka kontrol edilmesi alıcıyı olası risklerden korur.
Özel sağlık sigortası neleri kapsamaz?
Özel sağlık sigortası, sigortalının poliçe süresi içinde geçirdiği hastalık veya kazalara bağlı sağlık giderlerini poliçe şartlarına göre karşılar. Ancak her şeyi kapsamaz; sigorta şirketleri genel ve özel şartlarda bazı istisnalar koyarlar. Genel olarak sağlık sigortalarının kapsam dışı bıraktığı bazı durumlar şunlardır:
– Mevcut hastalıklar: Poliçe yapılmadan önce var olan (pre-existing) rahatsızlıklar genellikle kapsam dışı tutulur veya belli bir bekleme süresi sonunda kapsama alınır. Örneğin diyabet, kalp hastalığı gibi önceden teşhis konmuş durumlar, aksi kararlaştırılmadıkça teminat dışıdır.
– Kronik rahatsızlıklar: Bazı kronik hastalıklar (kanser, böbrek yetmezliği vs.) sigorta başlangıcında yoksa bile poliçeye özel şartla istisna konabilir veya belirli bir süre (mesela 1-2 yıl) sonra teminata dahil edilir.
– Estetik ve kozmetik işlemler: Estetik amaçlı ameliyatlar, kozmetik tedaviler (botoks, liposuction vb.) veya sigortalının keyfi istediği sağlık harcamaları ödenmez. Örneğin burun estetiği, diş beyazlatma gibi işlemler kapsam dışıdır.
– Gebelik ve doğum: Bazı poliçelerde doğum teminatı ek primle verilebilir, ancak standartta yoktur. Yani hamilelik kontrolleri, normal doğum/ sezaryen masrafları genelde ek teminat almadıysanız karşılanmaz. Aldıysanız da çoğu poliçe ilk 1 yıl içinde oluşan gebelik masraflarını ödemez (bekleme süresi vardır).
– Diş tedavileri: Acil olmadığı sürece diş dolgusu, protez, ortodonti gibi işlemler genelde teminat dışıdır (sigorta şirketine göre değişir, bazı planlarda sınırlı diş teminatı olabilir).
– Psikiyatrik tedaviler: Birçok poliçede psikolojik danışmanlık, terapi, psikiyatri tedavileri kapsam dışıdır veya sınırlıdır.
– Kontrol amaçlı check-up: Rutin tarama testleri, genel kontroller poliçede aksi yazmıyorsa ödenmez (bazı şirketler yıllık check-up hediyesi verir ama standart teminat değil).
– Deneysel tedaviler: Henüz genel tıp literatürüne girmemiş, deneysel veya araştırma aşamasındaki tedaviler, alternatif tıp uygulamaları (mesela hacamat, akupunktur) ödenmez.
– İntihar girişimi, suç sonucu yaralanmalar: Kişinin kasıtlı kendine zarar vermesi veya suç işlerken yaralanması gibi durumlar da istisnadır.
Poliçede ayrıntılı istisna listesi bulunur, mesela AIDS/HIV, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, savaş ve nükleer riskler gibi pek çok spesifik durum da yer alabilir. Sonuç olarak özel sağlık sigortası kapsamı geniş de olsa her şeyi ödemez; genellikle önceden var olan hastalıklar ve estetik/kozmetik işler temel dışlama konularıdır ancak taraflarca bunun aksi de kararlaştırılabilir. Sigortalı, poliçesini dikkatle inceleyerek hangi durumların teminat dışı olduğunu öğrenmeli, teminat kapsamına alınmasını istediği hususları özellikle sigorta şirketine bildirmelidir.

Yukarıda verili bilgiler bilgilendirme amaçlı olup, yayınlandıkları tarihte yer alan güncel mevzuat ve içtihatlar ışığında paylaşılmıştır. Bu bilgiler hergün değişen kanuni uygulamalar neticesinde değişkenlik gösterebileceğinden içeriklerin güncelliği tarafımızca garanti edilememektedir. Bu doğrultuda, hukuki ihtilafınızla ilgili profesyonel bir destek almanız şiddetle tavsiye edilir.
Sigorta hukuku, özellikle trafik kazaları, iş kazaları ve sağlık sigortası gibi konularda vatandaşların en çok karşılaştığı hukuki sorunları kapsar. Kaza sonrası tazminat talepleri, ölümlü ya da yaralanmalı kazalarda hak arama yolları ve sigorta şirketlerinin sorumlulukları bu alanın temel konularındandır.
Bu sayfa, sigorta hukukuyla ilgili olarak sık sorulan soruları ve vatandaşların haklarını anlatan içerikleri bir araya getirmektedir. Trafik kazası sonrası ne yapılması gerektiğinden, değer kaybı tazminatına kadar pek çok konuda aklınıza takılan sorulara bu içerikte yer verilmiştir. Özellikle Adana gibi büyük şehirlerde yaşanan yoğun trafik kazaları, sigorta hukuku bilgilendirmesini daha da önemli hale getirmektedir.
Sigorta Hukuku Hakkında Makaleler
YBS Hukuk | Adana Avukatlık Bürosu olarak sürekli değişen kanun maddeleri ve dinamik yargıtay görüşleri ışığında düzenli aralıklarla makaleler üretmekteyiz. Sigorta Hukukuyla ilgili ürettiğimiz makalelerin tamamını görüntüleyebilir, her makalenin en altında yer alan sıkça sorulan soruları ve cevaplarını okuyabilirsiniz.
Reşatbey Mh. 62017 SK. N:8 Billur Apt. K:1 D:3 Seyhan/Adana
ybs@ybshukuk.com.tr
Telefon
+90 552 310 19 99
Hafta İçi: 09:00 | 17:00