İçindekiler
ToggleUyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) Üçüncü Bölümü olan “Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar” başlığı altında, 188. maddede düzenlenmiştir. Bu suç, bireyin fiziksel ve psikolojik sağlığını doğrudan tehdit etmesi, toplumsal düzeni ciddi biçimde bozması ve suç örgütlerinin finansman kaynağını oluşturması nedeniyle, kanun koyucu tarafından en ağır yaptırımlara tabi tutulmuştur. Uyuşturucu ticaretinin hukuki kapsamı, sadece satma eylemi ile sınırlı değildir; imal etme, ithal etme, ihraç etme, sevk etme, nakletme, depolama, satın alma, kabul etme ve bulundurma gibi geniş bir yelpazedeki seçimlik hareketlerle de işlenebilmektedir.
Ceza yargılamasında en kritik aşama, sanığın eyleminin TCK 188 kapsamında ele alınan uyuşturucu ticareti suçu mu, yoksa TCK 191 kapsamında düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu mu olduğunun kesin olarak belirlenmesidir. Suçun kullanım suçu mu yoksa ticaret suçu mu olduğuna dair yapılacak ayrım hükmedilecek cezanın minimum 10 yıl hapis cezasından (TCK 188/3) 2 ila 5 yıl hapis cezasına (TCK 191/1) kadar değişmesine neden olduğu için hayati önem arz etmektedir. Türk hukuk sistemi, suçun doğurduğu toplumsal tehdidin büyüklüğü nedeniyle, uyuşturucu madde suçlarına karşı caydırıcılık ilkesini esas almakta ve bu sebeple uyuşturucu ticareti eylemlerine karşı katı bir ceza politikası uygulamaktadır.
Uyuşturucu Ticareti Suçunun Hukuki Çerçevesi
TCK madde 188, toplum sağlığını koruma gayesiyle hareket eden çok hareketli bir suç tipidir. Suçun oluşması için failin, uyuşturucu maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yasal olmayan şekilde hareket ettirmesi gerekmektedir.
Uyuşturucu Ticareti Suçunun Seçimlik Hareketleri ve Unsurları
TCK 188‘de tanımlanan fiiller, maddenin niteliğine ve eylemin türüne göre farklı fıkralarda ele alınır. Seçimlik hareketlerden sadece birinin gerçekleşmesi dahi suçun tamamlanması için yeterlidir.
- İmal, İthal ve İhraç (TCK 188/1–2): Bu maddelerin ruhsatsız olarak üretilmesi (imal), ülkeye yasal olmayan yollarla sokulması (ithal) veya ülkeden çıkarılması (ihraç) suçun en ağır biçimlerini teşkil eder. Bu fiiller, temel ticari fiillere göre daha yüksek cezai yaptırıma tabidir.
- Yurt İçi Ticari Fiiller (TCK 188/3): Uygulamada en sık karşılaşılan ticaret suçları bu fıkra kapsamındadır. Bunlar; satma, satışa arz etme, başkalarına verme (karşılıksız olsa dahi bu fıkradan cezalandırılır), sevk etme (bir yerden bir yere gönderme), nakletme (taşıma), depolama, satın alma, kabul etme ve bulundurma fiilleridir.
Bu suçta, uyuşturucu maddenin fiziksel olarak el değiştirmesi şart değildir. Örneğin, bir kimsenin elindeki uyuşturucu maddeyi satma iradesini gösteren herhangi bir davranışta bulunması (pazarlık etmek, müşteri aramak, kapora almak gibi eylemler) satışa arz etme eylemi kapsamında değerlendirilir ve suçun tamamlanması için yeterlidir.
Uyuşturucu Ticareti ve Kullanma Suçları Arasındaki Önemli Fark: Sanığın Amacı
Failin eyleminin TCK 188 (ticaret) mi yoksa TCK 191 (kullanma) mı olduğunu belirleyen temel husus, sanığın uyuşturucu maddeyi hangi amaçla bulundurduğu veya temin ettiğidir. Fail, maddeyi kişisel kullanma amacıyla değil de, ticari amaçlı alıp satma, başkasına devir veya tedarik etme kastıyla satın almış veya bulundurmuşsa TCK 188 hükümleri uygulanır. Amacın tespiti, dosyadaki tüm somut delillerin (miktar, çeşit, bulunduruluş biçimi, sanığın davranışları) birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür.
Yargıtay İçtihatları Işığında Ticari Amaç Kriterleri
Türk Ceza Hukuku’nda uyuşturucu madde bulundurma eyleminin, kullanma mı yoksa uyuşturucu ticareti mi teşkil ettiğini belirlemek amacıyla Yargıtay, uzun yıllar boyunca geliştirilmiş, titiz bir kriterler sistemi kullanmaktadır. Bu kriterler, kişisel kullanım sınırları ve sanığın somut eylemleri arasındaki çizgiyi çizmeyi amaçlar.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Emsal Kararı Işığında İkincil Kriterler
Ek olarak sunulan Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun emsal kararları, hukuki uygulamada ticari kastın belirlenmesinde yol göstericidir. Yargıtay, ticari amacı gösteren davranışsal ve fiziksel emareleri öncelikli olarak aramaktadır:
- Sanığın Ticari Davranışları: Failin, uyuşturucu maddeyi başkasına satıp satmadığı, devir edip etmediği veya tedarik etme girişiminde bulunup bulunmadığı gibi aktif eylemler, ticari kastın varlığını gösteren en güçlü kanıtlardır.
- Bulunduruluş Biçimi ve Gizlenme: Uyuşturucu maddenin, kolay erişilebilecek bir yerden ziyade (ev veya işyeri gibi), çıkarılıp alınması güç ve zaman gerektiren bir yerde (depo, mağara, samanlık gibi) gizlenmesi veya küçük, kullanıma hazır paketler halinde bölünmüş olması ticari amacı destekleyen önemli bir karinedir. Hassas terazi, uyuşturucu paketlemeye yarayan ambalaj malzemesi gibi unsurların ele geçirilmesi de bulunduruluş biçimi kriterini güçlendirir .
Yargıtay Ceza Genel Kurulu Esas: 2017/378, Karar: 2018/618, Tarih: 06.12.2018 kararına göre;
“İkincil kriter, uyuşturucu maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş biçimidir… Buna karşın uyuşturucunun ev veya iş yerine uzakta, çıkarılıp alınması güç ve zaman gerektiren depo, mağara, samanlık gibi bir yere gizlenmesi kullanma dışında bir amaçla bulundurulduğunu gösterebilir.”
Üçüncül Kriter: Miktar ve Çeşitlilik Değerlendirmesi
Miktar, tek başına belirleyici olmamakla birlikte, ticari kastın belirlenmesinde kullanılan önemli bir üçüncül kriterdir.
- Kişisel Kullanım Sınırı: Adli Tıp Kurumu (ATK) raporları, bir kişinin bir yıllık ihtiyacını karşılayacak miktarı baz alır. Yüksek miktarda bulundurma, ticaret kastına işaret edebilirse de, sanığın istikrarlı ve aksini kanıtlayan delil bulunmayan savunmaları dikkate alınarak, sadece miktar nedeniyle mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Yargıtay içtihatları ışığında 2025 yılı için uyuşturucu madde kullanma sınırları aşağıdaki gibidir;
Uyuşturucu Madde Kişisel Kullanım Sınırları Tablosu
| Maddenin Cinsi | Kişisel Kullanım Sınırı |
| Esrar | 600 – 700 Gram |
| Kokain, Eroin, Sentetik Kannabinoid | 20 Gram |
| Sentetik Haplar | 50 Adet |
| Metamfetamin | 10 Gram |
(Bu Tablo Stj. Av. Mahsum ALPSOY tarafından Hazırlanmıştır.)
Çeşitlilik: Eğer kişide, kişisel kullanım sınırından az olsa bile, birden fazla farklı etkileşim gücüne sahip uyuşturucu madde ele geçirilirse (örneğin esrar, eroin ve amfetamin içeren tabletler birlikte), bu durum ticari amaç için güçlü bir emare teşkil eder. Bu, kişinin sadece kendi ihtiyacını değil, farklı türden müşterilere tedarik sağlamayı amaçladığını düşündürür.
YBS Hukuk’un Uyuşturucu Ticareti Suçuna Dair Yorumu
Türk Ceza Hukuku’nda uyuşturucu suçları, delil toplama ve yorumlama açısından en çetrefilli ve hayati sonuçları olan alanlardan biridir. Savunma stratejisi oluşturulurken, sadece ele geçirilen madde miktarına odaklanmak yerine, Yargıtay’ın yıllardır vurguladığı bulunduruluş biçimi, sanığın mali durumu ve maddi davranışları gibi ikincil ve üçüncül kriterlerin somut olaya tam olarak uygulanması gerekmektedir. Türkiye’de Adana Ceza Avukatı gibi terimler, halk arasında sıkça telaffuz edilse de, Adana Avukatlık Bürosu, YBS Hukuk olarak biz, her dosyanın kendine özgü şartlarını derinlemesine analiz etmeyi ve hukuki desteği bu çerçevede sağlamayı ilke ediniyoruz. Ticari amaç bulunmadığına dair istikrarlı savunmaların hukuka uygun delillerle desteklenmesi, sanığı TCK 188’in cezası yerine (on yıldan az olmamak üzere) TCK 191’in denetimli serbestlik yolu açan hükümlerine taşıyabilecek yegâne hukuki stratejidir.
Uyuşturucu Satmanın Cezası ve Nitelikli Haller
Yazımızın bu bölümünde, uyuşturucu madde imal ve ticareti suçunun hukuki yaptırımlarına ve cezada artırıma neden olan ağırlaştırıcı sebeplere odaklanmaktayız. Uyuşturucu satıcısı kaç yıl ceza alır ve uyuşturucu satmanın cezası gibi tarafımıza sıkça yöneltilen soruların cevabı yazımızın devamında izah edeceğimiz nitelikler ışığında şekillenmektedir. Uyuşturucu ticaretinin En Ağır Şekli olan ve TCK 188/1’de düzenlenen “İmal, İthal ve İhraç” suçlarına yazımızda detaylı olarak değinilmeyecek olup; Uyuşturucu ticaretinin “Yurt İçi Ticari Fiiller” kapsamında işlenmesi tarafımızca ele alınacaktır.
Temel Ceza ve Uygulanması
TCK m. 188/3 hükmüne göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi:
- Temel Ceza: On yıldan az olmamak üzere hapis cezası ve bin günden yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Bu ceza, Ağır Ceza Mahkemeleri’nin görev alanına giren ve ciddiyeti nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmesi veya adli para cezasına çevrilmesi mümkün olmayan ağır bir yaptırımdır.
Ağırlaştırıcı Nitelikli Haller
Kanun koyucu, suçun toplumsal zararı ve tehlike potansiyeli yüksek olan belirli durumlarda cezaları önemli ölçüde artırmıştır.
- Maddenin Cinsi (TCK 188/4): Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri (Metamfetamin, fentanil gibi) veya bazmorfin olması durumunda, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Metamfetamin, sentetik bir tür olduğundan bu fıkra kapsamında ağırlaştırıcı neden teşkil eder.
- Çocuğa Yönelik Fiiller (TCK 188/5): Uyuşturucu maddenin çocuklara verilmesi, satılması veya temin edilmesi halinde, faile verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.
- Belirli Yerlerde İşlenmesi (TCK 188/6): Suçun, okul, hastane, kışla veya ibadethane gibi belirli yerlerde veya bunların yakınlarında işlenmesi, yine cezanın yarı oranında artırılmasına neden olur.
- Meslek Mensubu Tarafından İşlenmesi (TCK 188/8): Tabip, eczacı, kimyager, veteriner veya sağlık hizmeti veren kişiler tarafından işlenmesi de cezanın yarı oranında artırılmasını gerektiren bir nitelikli haldir.
TCK 188 Kapsamında Uyuşturucu Ticareti Cezasını Artıran Nitelikli Hallerin Tablosu
| Nitelikli Hal | TCK Fıkrası | Cezada Artırım Oranı/Sınırı | Uygulama Alanı |
| Maddenin Cinsi (Eroin, Kokain, Metamfetamin vb.) | TCK 188/4 | Yarı oranında artırım | Temel cezanın minimum 15 yıla yaklaşması |
| Çocuğa Verilmesi/Satılması | TCK 188/5 | – | Hapis cezası on beş yıldan az olamaz |
| Belirli Yerlerde İşlenmesi (Okul, Hastane Yakınında) | TCK 188/6 | Yarı oranında artırım | Toplumsal hassasiyetin yüksek olduğu alanlar |
| Sağlık Meslek Mensubu Tarafından İşlenmesi | TCK 188/8 | Yarı oranında artırım | Görevi kötüye kullanma durumu |
Uyuşturucu Ticareti Suçunda Hukuki Savunma ve Etkin Pişmanlık
Yargılama sürecinde sanığın menfaatine olabilecek iki temel hukuki mekanizma mevcuttur: Hukuki şüphe ilkesinin kullanılması ve Etkin Pişmanlık (TCK 192).
Uyuşturucu Ticareti Beraat Gerekçeleri
Uyuşturucu ticareti beraat gerekçeleri, genellikle sanığın eyleminin TCK 188’deki ticari kastı oluşturacak nitelikte olmadığının ispatlanmasına dayanır. Sanığın beraat edebilmesi için, suçun unsurlarının oluşmaması veya sanığın suçluluğuna dair şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması gerekmektedir.
- Amacın İspatlanamaması: Yargıtay’a göre, sanığın maddeyi satacağına, başkasına vereceğine veya kullanma dışında başka bir amaçla bulundurduğuna ilişkin somut, kuşku sınırlarını aşan delil bulunmaması en temel beraat gerekçesidir.
- İn Dubio Pro Reo İlkesi: Yargıtay Ceza Genel Kurulu, ceza yargılamasının temel taşı olan bu ilkeye sıklıkla vurgu yapar: Ticari kast kesin olarak kanıtlanamıyorsa, sanığın eylemi kullanma suçu (TCK 191) olarak kabul edilmelidir. Bu ilke, Ağır Ceza Mahkemesi’nde TCK 188’den beraat edilmesini sağlayabilir.
- “Beraat Kararı Ne Demek” başlıklı yazımızın; Beraat Kararı Hangi Hallerde verilir kısmında izah ettiğimiz hususlar doğrultusunda da en nihayetinde beraat kararı verilebilmesi mümkündür.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararından Temel İlke (Esas: 2017/378E.):
“… O halde ceza yargılamasında mahkûmiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır… Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir.”
Etkin Pişmanlık Hükümleri (TCK 192)
Etkin pişmanlık, uyuşturucu madde imal ve ticareti (TCK 188) ile kullanma (TCK 191) suçlarına özgü olarak düzenlenmiş olup, failin suçu işledikten sonra gösterdiği pişmanlık ve yardımlaşma karşılığında ceza indirimi veya muafiyeti sağlayan kritik bir hükümdür.
- Suç Resmi Makamlar Tarafından Öğrenilmeden Önce (TCK 192/1): Fail, suç ortaklarını ve uyuşturucu maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri, resmi makamlar suçu öğrenmeden önce bildirirse ve bu bildirim sayesinde suç ortaklarının yakalanmasını veya maddenin ele geçirilmesini sağlarsa, faile ceza verilmez. Bu hüküm, cezadan tam muafiyet sağlayan en geniş kapsamlı hükümdür.
- Suç Haber Alındıktan Sonra (TCK 192/3): Suç, resmi makamlarca öğrenildikten sonra ancak mahkemece hüküm verilmeden önce, gönüllü olarak suçun ortaya çıkmasına, failin veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişiye ceza indirimi uygulanır. Verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadar indirilir.
YBS Hukuk Uyarıyor; Gerçeğe Aykırı Bilgi; Etkin Pişmanlığın Uygulanmamasına Sebebiyet Verebilir!
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma sürecinde, sanıkların yetkili makamlara sundukları bilgilerin doğru, sonuca etkili ve yararlı olması zorunludur. Gerçeğe aykırı, hatalı veya yetersiz bilgi vermek, etkin pişmanlık talebinin reddedilmesine ve ceza indiriminden yararlanamamaya neden olur. Örneğin, uyuşturucu ticaretiyle suçlanan bir sanığın esasen uyuşturucu ticaretini gerçekleştiren kişiler olarak ihbar ettiği kişi ve/veya yerlere kolluk birimlerince yapılacak operasyonun sonuçsuz kalması ve bu ihbarın yargı birimlerini sonuca götürmemiş olması; ilgili sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamamasına sebebiyet verebilecektir.
Uyuşturucu Ticareti Suçuna Uygulanabilecek Stratejiler
Ceza avukatının stratejik rolü, sadece mevcut delilleri yorumlamakla sınırlı değil, aynı zamanda Yargıtay’ın belirlediği kriterler çerçevesinde olası hukuki boşlukları ve şüpheleri ortaya çıkarmaktır.
Delil Yetersizliği ve Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi
Doktrinde ve yerleşik Yargıtay kararlarında kabul edildiği üzere, uyuşturucu madde bulundurma eyleminde ticari amaç tespiti, failin lehine yorumlanma eğilimindedir. Örneğin, uyuşturucu madde ticareti tanık beyanı ile desteklenmediği sürece veya diğer ticari emareler (paketleme, depolama) kesin olarak kanıtlanamadığı sürece, sanığın sadece yüksek miktarda uyuşturucu bulundurması TCK 188 için yeterli olmaz. Yargıtay, miktarın kişisel kullanım sınırlarının üzerinde olmasına rağmen (örneğin bir yıllık ihtiyacı sayılacak esrar) dahi, ticaret kastını kesinleştiren başkaca bir delil yoksa, eylemin kullanma suçu olarak değerlendirilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Hukuk, en yüksek olasılıkla değil, kesin bir kesinlikle hüküm kurulmasını gerektirir.
Hukuki Destek
Uyuşturucu ticareti davaları, genellikle gizli soruşturmalar, teknik takip, iletişim tespiti ve kolluk kuvvetlerinin tutanakları gibi karmaşık delil zincirlerine dayanmaktadır. Bu davalarda başarılı bir sonuç elde etmek, Yargıtay’ın miktar, çeşit ve bulunduruluş biçimi kriterlerini somut olaya uygulayabilme yeteneğine ve delillerin hukuka uygunluğunun titizlikle denetlenmesine bağlıdır. Alanında uzman ceza avukatıyla çalışmanız tavsiye edilir. Deneyimli bir avukat, ele geçirilen maddenin kişisel kullanım sınırları içinde kalmasına rağmen, yalnızca paketleme şeklinden yola çıkılarak ticaret suçundan hüküm kurulması gibi hukuka aykırı durumları istinaf ve temyiz yoluyla düzeltebilir. Adana Avukatlık Bürosu, YBS Hukuk olarak, müvekkillerimize en iyi hukuki hizmeti sunmak için çaba sarfeder ve hukuki süreçte doğru adımların atılmasını sağlarız.
YBS’den Uyuşturucu Ticareti ve Uyuşturucu Madde Kullanma Suçlarına İlişkin Yararlı Bilgi;
Uyuşturucu madde kullanma suçu (TCK 191) ve uyuşturucu ticareti suçu (TCK 188) şikâyete tabi suçlar değildir. Dolayısıyla bu suçların takibi, mağdurun veya bir başkasının şikâyetine bağlı olmaksızın, yetkili makamlar tarafından resen (kendiliğinden) başlatılır ve yürütülür. Kamu görevlilerinin bu suçları bildirme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Uyuşturucu Ticareti Suçlarına Dair YBS Hukuk Yorumu;
Uyuşturucu ticareti suçlamalarıyla karşı karşıya kalan bireyler için hukuki sürecin başlangıcı, davanın seyrini belirler. Soruşturma aşamasında kolluk tarafından elde edilen delillerin (özellikle fiziki takip, tanık beyanları ve miktar tespiti) Yargıtay kriterlerine uygun olup olmadığını anlamak ve her şeyden önce ilgili delillerin hukuka uygun elde edilip edilmediğinin tespiti için detaylı bir analiz şarttır. Delil yetersizliği veya şüphenin varlığı, TCK 188’in ağır cezasından kaçınarak TCK 191’e göre işlem yapılması imkanını doğurur. Alanında uzman ceza avukatıyla çalışmak, sürecin başından itibaren bu kritik ayrımın doğru yapılmasını ve müvekkil haklarının korunmasını sağlar.
YBS Hukuk Uyarıyor; Çelişkili Bilgi Vermekten Kaçının!
Uyuşturucu davasıyla karşı karşıya kalan kişilerin sıklıkla yaptığı hatalardan biri, özellikle soruşturma aşamasında, suçu gizlemek veya hafifletmek amacıyla kolluk kuvvetlerine çelişkili veya gerçeğe aykırı beyanlarda bulunmaktır. Yargıtay, savunmanın güvenilirliğini değerlendirirken ifadelerin istikrarlılığını esas alır. Sanığın yargılamanın ilerleyen aşamalarında ifadesini değiştirmesi, savunmanın güvenilirliğini düşürür ve “kuşkudan sanık yararlanır” ilkesinin uygulanma ihtimalini zayıflatır. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak söz konusu ise, verilen bilgilerin %100 doğru ve sonuca etkili olması hukuki bir zorunluluktur.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (TCK 188), Türk Ceza Kanunu’nun öngördüğü en ağır hapis cezaları ve infaz kısıtlamalarıyla karşılaşılan suç tiplerindendir. Bu tür hukuki ihtilaflarda, suçun unsurlarının ve özellikle failin ticari kastının Yargıtay kriterleri (miktar, çeşit, bulunduruluş biçimi) ışığında şüpheden uzak bir şekilde kanıtlanıp kanıtlanmadığının analizi büyük önem taşır.
Yargılama süreci, teknik deliller, Adli Tıp Kurumu raporları ve tanık ifadelerinin hukuki değerlendirilmesini gerektirdiğinden, mutlaka alanında yetkin bir ceza avukatı desteği alınmalıdır. Hukuki süreçlerin hızlı ve eksiksiz ilerlemesi adına, Adana Barosu’na kayıtlı avukat numaralarına ulaşarak hukuki danışmanlık talep etmeniz tavsiye edilir.
Yasal Uyarı: Bu yazı genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, hukuki danışmanlık niteliği taşımaz. Yazılarımız düzenli aralıklarla kontrol ediliyor olsa da; Her gün değişen içtihatlar neticesinde yazımızın güncelliği de garanti edilememektedir. Her somut olay kendi özel koşullarına göre değerlendirilmelidir. Hak kayıpları yaşamamak için profesyonel hukuki yardım almanız tavsiye edilir.
Uyuşturucu Ticareti Suçu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Uyuşturucu Satıcısı Kaç Yıl Ceza Alır?
TCK 188/3 uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçu işleyen kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis cezası ve bin günden yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu asgari ceza, suçun nitelikli hallerinin (eroin, kokain veya metamfetamin ticareti gibi) varlığı halinde yarı oranında artırılarak 15 yıl civarına yükselebilir. Mahkeme, cezanın temelini belirlerken TCK m. 61 uyarınca madde miktarı, failin suç geçmişi ve olayın işleniş biçimi gibi unsurları dikkate alır.
Uyuşturucu Satmanın Cezası Nedir?
Uyuşturucu madde satma eylemi, TCK 188/3 kapsamında yer alan uyuşturucu ticareti suçunu oluşturur ve temel cezası on yıldan az olmamak üzere hapis cezasıdır. Satış fiilinin tamamlanması için uyuşturucu maddenin belli bir bedel karşılığında devredilmesi şart değildir; maddeyi karşılıksız olarak başkasına vermek (“başkalarına verme” fiili) de aynı ağır cezai yaptırıma tabidir. Bu suçlar Ağır Ceza Mahkemeleri’nin görev alanına girer, bu nedenle hukuki sürecin başlangıcından itibaren profesyonel bir ağır ceza avukatınca yürütülmesi kritiktir.
Uyuşturucu Cezası Kaç Yıl Hapis Gerektirir?
Uyuşturucu suçlarında ceza miktarı, eylemin TCK 188 (ticaret) veya TCK 191 (kullanma) kapsamında değerlendirilmesine göre önemli şekilde değişir. Ticaret suçu için asgari ceza 10 yıl iken, kullanma suçu için 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülür. Eğer ticaret suçuna, uyuşturucunun metamfetamin olması gibi nitelikli bir hal eşlik ediyorsa, ceza 15 yılın üzerine çıkabilir. Cezanın infazı ise diğer suçlara göre daha sıkı kurallara tabidir; bu yüzden avukatınızla birlikte izleyeceğiniz savunma stratejisi, ceza miktarının belirlenmesinde kritik bir rol oynar.
Uyuşturucu Ticareti Beraat Gerekçeleri Nelerdir?
Uyuşturucu ticareti beraat gerekçeleri temelde, sanığın eyleminin ticari amaçla yapılmadığının kanıtlanmasına dayanır. Başlıca gerekçeler: ele geçirilen maddenin miktarının kişisel kullanım sınırları içinde kalması, bulunduruluş biçiminde ticari bir emare (parçalanmış paket, hassas terazi) bulunmaması veya suçlamaya esas olan uyuşturucu madde ticareti tanık beyanı gibi delillerin somut, kesin ve inandırıcı diğer delillerle desteklenmemesidir. Tüm bu kriterler toplu olarak değerlendirildiğinde ticari kast şüpheye düşerse, in dubio pro reo (şüpheden sanık yararlanır) ilkesi gereği beraat kararı verilir.
Uyuşturucu Satıcısı Kaç Yıl Ceza Alır?
Uyuşturucu satıcısı olarak suçlanan bir failin alacağı ceza, temel olarak TCK 188‘de belirlenen 10 yıldan başlar. Eğer suç konusu, eroin, kokain veya sentetik kannabinoid gibi ağırlaştırıcı bir madde ise ceza yarı oranında artırılır. Mahkeme, TCK m. 62 uyarınca iyi hal indirimi gibi takdiri indirim nedenlerini uygulasa bile, temel cezanın ağırlığı nedeniyle hükümlünün cezaevinde geçireceği süre (infaz rejimi nedeniyle) uzundur.
Uyuşturucu Kullanmanın Cezası Nedir?
Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçu, TCK 191 kapsamında düzenlenmiştir ve cezası iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak bu suçta kanun koyucu, ilk yakalanmada şüpheli hakkında Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi (KDAE) kararı verilmesini zorunlu kılar. Şüpheli, bu 5 yıllık erteleme süresi boyunca denetimli serbestlik tedbiri ve tedavi programına tabi tutulur. Bu yükümlülüklere uyulduğu takdirde kişi ceza almaktan kurtulur.
Uyuşturucu İçmenin Cezası Nedir?
Halk dilinde “uyuşturucu içmek” olarak ifade edilen eylem, TCK 191 kapsamında “uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak” suçu olarak ele alınır. Bu suçun cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olsa da, ilk kez yakalananlar için genellikle 5 yıllık erteleme kararı verilir. Bu süreçte şüphelinin tedavi ve denetim tedbirlerine uyması beklenir. Aksi takdirde, KDAE kararı kalkar ve hapis cezası istemiyle kamu davası açılır.
Uyuşturucu Satma Cezası Nedir ?
Uyuşturucu satma cezası, toplum sağlığına yönelik ciddi bir tehdit teşkil ettiğinden, TCK 188/3‘te minimum 10 yıl hapis cezası olarak tanımlanmıştır. Satma eylemi, uyuşturucunun miktarına bakılmaksızın uyuşturucu ticareti suçunu oluşturur. Cezanın kesinleşmesi durumunda, infaz rejiminin sıkılığı (2/3 veya 3/4) ve denetimli serbestlik hükümlerindeki kısıtlamalar nedeniyle hükümlünün cezaevinde kalacağı süre uzundur.
Uyuşturucu Satma Eylemi Nasıl Tanımlanır?
Uyuşturucu satma eylemi, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak bir bedel karşılığında başkasına devredilmesi fiilidir. Ticari kazanç elde etme kastı esas olsa da, bedelsiz devir (başkalarına verme) de bu fıkra kapsamında suçtur. Uyuşturuc ticareti eyleminin gerçekleştiğinin tespiti halinde, mahkemeler, maddenin miktarının azlığına bakılmaksızın TCK 188‘e göre cezalandırma yapar.
Uyuşturucu Bulundurma Cezası ve Ticaret Suçu Ayrımı Nasıl Yapılır?
Uyuşturucu bulundurma eylemi, amacına göre ayrılır. Amaç kişisel kullanım ise TCK 191 (2–5 yıl hapis), amaç satmak, devretmek veya nakletmek ise TCK 188 (min. 10 yıl hapis) uygulanır. Yargıtay, bu ayrımı yaparken bulunduruluş biçimine (küçük paketler, gizli depo), ele geçirilen miktarın kişisel kullanım sınırlarını aşıp aşmadığına ve madde çeşitliliğine bakar. Suçun ticaret suçunu mu yoksa kullanım suçunu mu oluşturduğu ayrımı Ağır Ceza Mahkemesi’nde TCK 188‘den yargılanıp yargılanmayacağınızı belirleyen en önemli faktördür.
Uyuşturucu Davasında İlk Mahkeme Ne Zaman Olur?
Uyuşturucu ticareti davalarında (TCK 188), soruşturma aşaması delil toplama ve ATK raporlarının beklenmesi nedeniyle uzayabilir. İddianame kabul edildikten sonra Ağır Ceza Mahkemesi’nin ilk duruşma tarihi, mahkemenin yoğunluğuna ve tutukluluk durumuna bağlı olarak genellikle birkaç ay içinde belirlenir. Tutuklu sanıkların davaları, yasal süreler gereği daha hızlı görülür.
Uyuşturucudan Beraat Edenler Hangi Hukuki Kriterlere Dayanır?
Uyuşturucudan beraat edenler genellikle, eylemlerinin kişisel kullanım sınırları içinde kaldığını, üzerlerinde veya ikametlerinde ticari amacı destekleyen hiçbir kesin delilin (hassas terazi, tanık beyanları, telefon mesajları, çoklu paketleme) bulunmadığını kanıtlayarak beraat ederler. Yargıtay’ın kararları, ticari kastın kesin delillerle ispatlanamaması halinde sanık lehine karar verilmesini emreder. “Beraat Kararı Ne Demek” başlıklı yazımızın; Beraat Kararı Hangi Hallerde verilir kısmında izah ettiğimiz hususlar doğrultusunda da en nihayetinde beraat kararı verilebilmesi mümkündür.
Uyuşturucu Kullanım Sınırı Yargıtay Kararlarına Göre Nedir?
Uyuşturucu kullanım sınırı, Adli Tıp Kurumu raporları ile bir kişinin bir yıllık ihtiyacını karşılayacak miktar üzerinden belirlenir. Bu miktar, maddenin türüne göre büyük ölçüde değişir. Örneğin, Yargıtay Kararlarına göre belli başlı uyuşturucu maddelerin kişisel kullanım sınırları şu şekildedir;
| Maddenin Cinsi | Kişisel Kullanım Sınırı |
| Esrar | 600 – 700 Gram |
| Kokain, Eroin, Sentetik Kannabinoid | 20 Gram |
| Sentetik Haplar | 50 Adet |
| Metamfetamin | 10 Gram |
(Bu Tablo Stj. Av. Mahsum ALPSOY tarafından Hazırlanmıştır.)
Uyuşturucu Madde Ticareti Tanık Beyanı Nasıl Değerlendirilir?
Uyuşturucu madde ticareti tanık beyanı, özellikle itirafçı tanık veya kolluk görevlilerinin ifadeleri ve kolluk birimlerince tutulan tutanklar, bu tür davalarda önemli bir delil kaynağıdır. Ancak, bu beyanların tek başına mahkûmiyet için yeterli kabul edilmesi zordur. Yargıtay, beyanların içeriğinin mutlaka ele geçen madde miktarı, paketleme biçimi, telefon görüşmeleri gibi diğer somut ve objektif delillerle desteklenmesini şart koşar. Aksi takdirde, sadece tanık beyanına dayanılarak verilen mahkûmiyet hükümleri bozulabilir.
2 Kez Uyuşturucu Yakalanmanın Cezası Nedir?
Eğer bir kişi TCK 191 (kullanma suçu) kapsamında ilk yakalanmasında verilen 5 yıllık KDAE (Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi) süresi içinde ikinci kez yakalanırsa, bu eylem denetimli serbestlik tedbirinin ihlali olarak kabul edilir. İhlal gerçekleştiğinde, kişi hakkında ertelenen kamu davası açılır ve kişi TCK 191/1 uyarınca 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanır.
Uyuşturucu Kullanan Birini Şikayet Etmek Mümkün müdür?
Elbette mümkündür ancak uyuşturucu kullanan birini doğrudan cezalandırmak amacıyla şikayet etmek yerine, kanun koyucu tedavi edilmesini teşvik etmektedir. TCK 192/4 maddesi, uyuşturucu kullanan kişinin, hakkında soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi edilmesini isterse, cezaya hükmolunmayacağını düzenler.
Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu ile Ticareti Suçunun Temel Ayırımı Nedir?
Temel ayrım, failin uyuşturucu maddeyi bulundurma veya temin etme amacına dayanır. Kullanma suçu, bireyin kendi ihtiyacını karşılama kastını içerirken; ticaret suçu, maddeyi başkasına satma, verme, nakletme veya ticari amaçla depolama kastını içerir. Yargıtay, ticari amaç şüpheden uzak bir kesinlikle kanıtlanmadığı sürece, sanık lehine TCK 191 (kullanma) hükümlerinin uygulanması gerektiğini belirtir.
