Yakup Buğrahan SEVDİ yazdı.

Hukuki Destek Almak İçin Formu Doldur!

Kategoriler

Tarih ve Etiket
İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Fesih Sebepleri
İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Fesih Sebepleri Yazımızın Sonunda, Konuyla İlgili Sıkça Sorulan Sorular ve Cevapları Mevcuttur. Yazımızın Sonundaki SSS Alanında Aklınızdaki Soruya Cevap Bulma İhtimaliniz Yüksek Olduğundan; Bu Alanı Da Kontrol Etmeniz Tarafımızca Tavsiye Edilir.

İçindekiler

İşçi ve işveren arasındaki ilişkiyi düzenleyen iş sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yükler. Bu sözleşme, genellikle tarafların anlaşması veya belirli sürelere uyularak yapılan bildirimlerle sona erer. Ancak bazı durumlarda, iş ilişkisinin devamı işçi açısından çekilmez hale gelebilir. İşte bu noktada, 4857 sayılı İş Kanunu, işçiye belirli şartların varlığı halinde iş sözleşmesini derhal ve haklı bir nedene dayanarak sona erdirme imkânı tanımıştır. İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Fesih Sebepleri, işçinin kıdem tazminatı gibi önemli haklarını kaybetmeden işten ayrılabilmesini sağlayan yasal güvencelerdir. Bu sebeplerin neler olduğunu, hangi durumlarda geçerli sayıldığını ve fesih sürecinin nasıl işletilmesi gerektiğini bilmek, her çalışanın sahip olması gereken temel bir hukuki bilgidir. Bu yazımızda, işçinin haklı fesih sebepleri tüm detaylarıyla incelenecek ve bu süreçte atılması gereken adımlar Adana Avukat YBS Hukuk tarafından adım adım açıklanacaktır. 

Fesih Ne Demek? İş Hukukunda Temel Kavramlar

İş hukukunda sıkça karşılaşılan ancak anlamı tam olarak bilinmeyen kavramların başında “fesih” gelir. Fesih ne demek? sorusunun en basit cevabı, sürekli borç ilişkisi doğuran bir sözleşmenin, tek taraflı bir irade beyanıyla ileriye dönük olarak sona erdirilmesidir. İş sözleşmesi de sürekli bir borç ilişkisi olduğundan, işçi veya işverenin tek taraflı beyanıyla sona erdirilmesi fesih olarak adlandırılır. Feshi ne demek diye sorulduğunda, bu tek taraflı sona erdirme iradesi anlaşılmalıdır. Fesih, geçerli ve haklı nedenlere dayanabileceği gibi, hiçbir nedene dayanmadan da yapılabilir. Ancak feshin hukuki sonuçları, dayandığı sebebin niteliğine göre tamamen değişir. Bu nedenle, İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Fesih Sebepleri konusunda işçilerin bilgi sahibi olması; fesih işleminin sonuçlarını öngörebilmek açısından önem arz eder. 

İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Fesih Sebepleri (İş Kanunu Madde 24)

İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Fesih Sebepleri, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinde üç ana başlık altında düzenlenmiştir. Bu sebepler, işçiye bildirim süresini beklemeden ve kıdem tazminatına hak kazanarak iş sözleşmesini derhal sona erdirme hakkı verir. Bu haklı fesih sebepleri şunlardır:

  1. Sağlık sebepleri
  2. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri
  3. Zorlayıcı sebepler

Bu kategoriler, işçinin çalışma hayatında karşılaşabileceği olumsuz durumları kapsayacak şekilde geniş bir yelpazede düzenlenmiştir. İşçi haklı fesih sebepleri, işçinin kişiliğini, sağlığını ve onurunu korumayı amaçlayan temel düzenlemelerdir.

1. Sağlık Sebepleriyle Haklı Fesih

İş Kanunu m. 24/I, işçinin sağlığını doğrudan etkileyen durumları bir haklı fesih nedeni olarak kabul eder. Bu durumlar:

  • İşin, İşçinin Sağlığı veya Yaşayışı İçin Tehlikeli Olması: İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması, işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa, işçi sözleşmeyi haklı nedenle feshedebilir. Örneğin, astım hastası bir işçinin sürekli tozlu bir ortamda çalıştırılması bu duruma bir örnektir. Bu tehlikenin haklı sebeple fesih konusu olabilmesi için, işe girildikten sonra ortaya çıkması veya işe girerken bilinmemesi gerekir.
  • İşverenin veya Başka Bir İşçinin Bulaşıcı Hastalığa Tutulması: İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi, bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa, işçi bu durumu gerekçe göstererek sözleşmeyi feshedebilir. Burada hastalığın bulaşıcı olması ve işçinin sürekli temas halinde olduğu bir kişide görülmesi önemlidir. Bu durumda bir sağlık nedeniyle işten ayrılma dilekçesi ile fesih hakkı kullanılabilir.

2. Ahlak ve İyiniyet Kurallarına Uymayan Haller ve Benzerleri

İşçinin haklı fesih sebepleri arasında en sık karşılaşılan ve en geniş yorumlanan kategori budur. İş Kanunu m. 24/II, işverenin veya temsilcisinin, işçinin onurunu, kişiliğini ve haklarını zedeleyen davranışlarını düzenler. Başlıca haklı fesih sebepleri şunlardır:

  • İşverenin Yanıltıcı Beyanları: İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa. (Örn: İşçiye vaat edilen ücretin veya pozisyonun gerçeği yansıtmaması).
  • Şeref ve Namusa Dokunan Söz ve Davranışlar: İşverenin, işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söylemesi, davranışlarda bulunması veya işçiye cinsel tacizde bulunması. Bu, en ağır haklı fesih nedenlerinden biridir ve ispatlandığı takdirde işçiye derhal fesih hakkı verir.
  • Tehdit, Sataşma ve Suça Teşvik: İşverenin işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunması, gözdağı vermesi, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirmesi, kışkırtması, sürüklemesi, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlemesi.
  • İşçinin Ücretinin Ödenmemesi: İşçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse, bu durum işçi için haklı bir fesih nedenidir. Yargıtay kararlarına göre, ücretin kanunda belirtilen süre olan en geç ayda bir ödenmemesi, sürekli olarak geç ödenmesi veya sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmaması da bu kapsama girer.
  • Eksik İş veya Elverişsiz Çalışma Koşulları: Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksikliği giderilmezse, yahut çalışma şartları uygulanmazsa. (Örn: İşçiye dinlenme, mola, yıllık izin gibi haklarının kullandırılmaması).

3. Zorlayıcı Sebeplerle Haklı Fesih

İş Kanunu m. 24/III’e göre, işçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa, işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Zorlayıcı sebep, işçinin veya işverenin iradesi dışında ortaya çıkan, öngörülemez ve engellenemez bir olaydır (deprem, sel, yangın, salgın hastalık nedeniyle işyerinin karantinaya alınması vb.). Bu durumda işin en az bir hafta süreyle durmuş olması şarttır.

Özel Durumlar ve İşçinin Diğer Haklı Fesih Nedenleri

Kanunda sayılan bu üç ana başlık dışında, uygulamada sıkça karşılaşılan ve işçiye haklı fesih imkânı tanıyan bazı özel durumlar da mevcuttur.

Evlilik Nedeniyle İşten Ayrılma

Evlilik nedeniyle işten ayrılma, kadın işçilere tanınmış özel bir haktır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun yürürlükteki 1475 sayılı eski İş Kanunu’nun 14. maddesine göre, kadın işçi, evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde iş sözleşmesini kendi isteğiyle sona erdirirse kıdem tazminatına hak kazanır. Bu durum, teknik olarak İş Kanunu m. 24‘te sayılan bir “haklı fesih” olmasa da, sonuçları itibarıyla (kıdem tazminatı hakkı) haklı feshe benzer. Kadın işçinin bu haktan yararlanabilmesi için evlilik cüzdanı ve fesih dilekçesi ile işverene başvurması yeterlidir. Bu durumda ihbar tazminatı doğmaz, ancak işçi işsizlik maaşından yararlanamaz.

Askerlik ve Emeklilik

Erkek işçinin muvazzaf askerlik hizmeti nedeniyle işten ayrılması veya işçinin yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak amacıyla işten ayrılması da kıdem tazminatına hak kazandıran özel durumlardır. Bu haller de işten ayrılma hakkı kapsamında değerlendirilir ve işçiye belirli güvenceler sağlar.

Haklı Fesih Sonucunda İşçilerin Hakları

İş sözleşmesini haklı bir nedene dayanarak fesheden işçinin, kanundan doğan bazı temel hakları vardır. Bu hakların işçiler tarafından bilinmesi, fesih kararının sonuçlarını doğru değerlendirmek için zaruridir.

İstifa Eden Tazminat Alabilir Mi?

Bu soru, çalışanların en çok sorduğu sorulardan biridir. İstifa eden tazminat alabilir mi? sorusunun cevabı, istifanın niteliğine bağlıdır. Eğer işçi, hiçbir haklı gerekçe göstermeden, sadece kendi isteğiyle işten ayrılıyorsa (basit istifa), kural olarak kıdem ve ihbar tazminatı alamaz. Ancak işçi, İş Kanunu’nun 24. maddesinde sayılan haklı nedenlerden birine dayanarak iş sözleşmesini feshediyorsa, bu durum hukuken “istifa” değil, “haklı nedenle fesih” olarak kabul edilir ve işçi belirli tazminatlara hak kazanır.

İstifa Eden İşçi Kıdem Tazminatı Alabilir Mi?

Evet, istifa eden işçi  kıdem tazminatı alabilir mi sorusunun cevabı, belirli şartlar altında “evet”tir. İşçi, İş Kanunu m. 24‘te belirtilen haklı nedenlerden birini ispatlayarak iş sözleşmesini feshederse ve o işyerinde en az 1 yıllık kıdeme sahipse, kıdem tazminatını tam olarak almaya hak kazanır. Aynı şekilde, kadın işçinin evlilik nedeniyle 1 yıl içinde işten ayrılması veya işçinin askerlik/emeklilik nedeniyle ayrılması da kıdem tazminatı hakkı doğurur. Bu durumlar, işçilerin hakları açısından önemli güvencelerdendir.

Haklı Fesihte İhbar Tazminatı ve İşsizlik Maaşı

  • İhbar Tazminatı: İş sözleşmesini haklı nedenle fesheden işçi, bildirim sürelerine uymak zorunda olmadığı için işverene ihbar tazminatı ödemez. Aynı şekilde, işveren de işçiye ihbar tazminatı ödemekle yükümlü değildir.
  • İşsizlik Maaşı: İş Kanunu m. 24‘e dayalı haklı bir nedenle işten ayrılan işçi, diğer şartları (son 3 yılda en az 600 gün prim ödenmesi gibi) taşıması halinde işsizlik maaşına hak kazanır. Ancak, evlilik nedeniyle işten ayrılan kadın işçi bu haktan yararlanamaz.

Aşağıdaki tablo, işçinin haklı fesih sebepleri ve sonuçlarını özetlemektedir.

Tablo: İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Fesih Sebepleri ve Sonuçları

Fesih NedeniKıdem Tazminatıİhbar Tazminatıİşsizlik Maaşı
Sağlık Sebepleri (İK m. 24/I)Hak Kazanır (1 yıl şartıyla)Taraflar ÖdemezHak Kazanır (diğer şartlar varsa)
Ahlak ve İyiniyet Kuralları (İK m. 24/II)Hak Kazanır (1 yıl şartıyla)Taraflar ÖdemezHak Kazanır (diğer şartlar varsa)
Zorlayıcı Sebepler (İK m. 24/III)Hak Kazanır (1 yıl şartıyla)Taraflar ÖdemezHak Kazanır (diğer şartlar varsa)
Evlilik (Kadın İşçi)Hak Kazanır (1 yıl şartıyla)Taraflar ÖdemezHak Kazanamaz
Askerlik / EmeklilikHak Kazanır (1 yıl şartıyla)Taraflar ÖdemezHak Kazanır (diğer şartlar varsa)
Basit İstifa (Haklı Neden Olmadan)Hak Kazanamazİşçi ÖdeyebilirHak Kazanamaz

İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Fesih Süreci: Nasıl Hareket Edilmeli?

Haklı bir nedene sahip olmak tek başına yeterli değildir. Fesih hakkının usulüne uygun olarak kullanılması, hak kaybı yaşanmaması için hayati öneme sahiptir.

Fesih Bildirimi ve İhtarname

İşçi, haklı fesih hakkını kullanırken bu iradesini işverene yazılı bir bildirimle iletmelidir. Bu bildirimin noter kanalıyla bir ihtarname şeklinde gönderilmesi, ispat açısından en güvenli yoldur. Noterden çekilen bir ihtarname, feshin hangi tarihte ve hangi gerekçelerle yapıldığını resmi olarak belgeler. Bir işçi ihtarname örneği veya yazılı fesih bildirimi örneği incelenerek, dilekçede fesih nedenlerinin somut olaylara dayandırılarak açık ve net bir şekilde yazılması gerektiği görülebilecektir. Örneğin, ücretlerin ödenmemesi nedeniyle yapılan bir fesihte, hangi ayların ücretlerinin ödenmediği belirtilmelidir. Bu bildirim, bir nevi haklı nedenle istifa dilekçesi örneği niteliğindedir. Noterden ihtar çekilen işçinin çıkışı, yasal sürecin en sağlam şekilde başlamasını sağlar.

4857 Sayılı İş Kanunu Madde 24 – İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı

Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:

I. Sağlık sebepleri:

a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa.

b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.

II. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:

a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.

b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.

c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirme, kışkırtma, sürükleme, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.

d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.

e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse.

f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksikliği giderilmezse, yahut çalışma şartları uygulanmazsa.

III. Zorlayıcı sebepler:

İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.

İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Sebeple Feshetmesinde Hak Düşürücü Süreler

İş Kanunu m. 24/II’de belirtilen ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışlara dayalı fesih hakkı, sonsuza dek kullanılamaz. İşçi, bu tür bir olayı öğrendiği tarihten itibaren altı iş günü içinde ve her halde olayın gerçekleşmesinden itibaren bir yıl içinde fesih hakkını kullanmalıdır. Bu süreler hak düşürücüdür ve kaçırılması halinde aynı olaya dayanarak fesih yapılamaz. 

Kıdem Tazminatında Zamanaşımı

Kıdem tazminatında zamanaşımı, işçinin bu hakkını talep edebileceği yasal süreyi ifade eder. İş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren, kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacakları (yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti vb.) için zamanaşımı süresi 5 yıldır. İşçi, bu 5 yıllık süre içinde alacaklarını talep etmezse, hakkı zamanaşımına uğrar ve işveren “zamanaşımı def’i”ni ileri sürerek ödeme yapmaktan kaçınabilir. Bu nedenle, fesih sonrası alacakların takibi için zaman kaybetmemek önemlidir.

Profesyonel Destek: Adana İşçi Avukatı

İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Fesih Sebepleri, görüldüğü üzere oldukça teknik ve detaylı bir konudur. Hangi durumun haklı neden sayılacağı, feshin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, hak düşürücü sürelerin ve zamanaşımı sürelerinin takibi, uzmanlık gerektiren hukuki konulardır. Sürecin yanlış yönetilmesi, işçinin haklıyken haksız duruma düşmesine ve kıdem tazminatı gibi en temel haklarını kaybetmesine neden olabilir. Bu nedenle, bir uyuşmazlık durumunda bir Adana İşçi Avukatı ile çalışmak, haklarınızı en doğru ve etkili şekilde korumanızı sağlar. Halk arasında ‘Adana en iyi işçi avukatı‘ arayışı olsa da, önemli olanın iş hukuku alanında tecrübeli ve işçinin haklarını titizlikle savunacak bir hukukçu ile çalışmak olduğu unutulmamalıdır. Bir Adana İşçi Avukatı, fesih sürecinden dava aşamasına kadar size rehberlik ederek hak kaybı yaşamanızı önleyecektir.

Yasal Uyarı: Bu yazı genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, hukuki danışmanlık niteliği taşımaz. Yazılarımız düzenli aralıklarla kontrol ediliyor olsa da; Her gün değişen içtihatlar neticesinde yazımızın güncelliği de garanti edilememektedir. Her somut olay kendi özel koşullarına göre değerlendirilmelidir. Hak kayıpları yaşamamak için profesyonel hukuki yardım almanız tavsiye edilir.

İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Feshi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Fesih Sebepleri, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinde üç ana başlıkta toplanmıştır: 1) Sağlık sebepleri (işin sağlığa zararlı olması, işyerinde bulaşıcı hastalık çıkması), 2) Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller (ücretin ödenmemesi, hakaret, mobbing, cinsel taciz, işverenin işçiyi yanıltması), 3) Zorlayıcı sebepler (işyerinde işin bir haftadan fazla durmasına neden olan deprem, sel gibi olaylar). Bu sebeplerin varlığı halinde işçi, bildirim süresini beklemeden işten ayrılarak kıdem tazminatına hak kazanabilir.

Fesih ne demek sorusunun hukuki karşılığı, sürekli bir borç ilişkisi doğuran sözleşmenin (iş sözleşmesi gibi) taraflardan birinin tek taraflı irade beyanıyla ileriye dönük olarak sona erdirilmesidir. İş hukukunda fesih ne demek diye sorulduğunda, işçinin istifa etmesi veya işverenin işçiyi işten çıkarması gibi, sözleşmeyi bitiren tek taraflı eylemler anlaşılır. Fesih, haklı bir nedene dayanabileceği gibi (haklı fesih), geçerli bir nedene (geçerli fesih) veya hiçbir nedene dayanmadan da (haksız fesih) yapılabilir ve hukuki sonuçları buna göre değişir.

İşçi haklı fesih sebepleri, İş Kanunu’nda sayılan ve işçiye derhal işten ayrılma hakkı tanıyan durumlardır. En yaygın haklı fesih sebepleri arasında; maaşın veya sigorta primlerinin eksik ya da geç ödenmesi, işçiye hakaret edilmesi veya mobbing uygulanması, işyerinde cinsel tacize uğramak, işverenin işçinin güvenliğini tehlikeye atması, işçiye fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi, yıllık izinlerin kullandırılmaması ve iş koşullarında esaslı değişiklik yapılmasına rağmen işçinin bunu kabul etmemesi gibi durumlar yer alır.

İstifa eden tazminat alabilir mi sorusu, istifanın nedenine bağlıdır. Eğer işçi, kişisel nedenlerle ve haklı bir gerekçe olmaksızın işten ayrılıyorsa (basit istifa), kıdem tazminatı alamaz. Hatta bildirim sürelerine uymadığı takdirde işverene ihbar tazminatı ödemek zorunda kalabilir. Ancak işçi, İş Kanunu Madde 24‘te sayılan haklı bir nedene dayanarak iş sözleşmesini feshediyorsa, bu durum “haklı nedenle istifa” sayılır ve işçi, 1 yıllık kıdem şartını sağlıyorsa kıdem tazminatına hak kazanır.

Evet, istifa eden işçi kıdem tazminatı alabilir mi sorusunun cevabı, istifanın haklı bir nedene dayanması koşuluyla “evet”tir. İşçinin ücretinin zamanında ödenmemesi, sigorta primlerinin eksik yatırılması, mobbinge veya hakarete uğraması gibi İş Kanunu’nun 24. maddesinde belirtilen haklı nedenlerle işten ayrılması durumunda, en az bir yıllık çalışma süresini doldurmuşsa kıdem tazminatı alabilir. Ayrıca, kadın işçinin evlilikten sonraki bir yıl içinde, erkek işçinin askerlik hizmeti için veya her iki cinsiyetten işçinin emeklilik koşullarını sağlaması nedeniyle işten ayrılması da kıdem tazminatı hakkı doğuran özel istifa halleridir.

Evlilik nedeniyle işten ayrılma hakkı, sadece kadın işçilere tanınmış bir haktır. Bu haktan yararlanmak için kadın işçinin, resmi nikah tarihinden itibaren bir yıl içinde iş sözleşmesini feshetmesi gerekir. Fesih için başka bir gerekçe sunma zorunluluğu yoktur; evlilik tek başına yeterli bir sebeptir. İşçi, bu hakkını kullanırken işverene evlilik cüzdanının bir fotokopisi ile birlikte fesih dilekçesini sunmalıdır. Bu şekilde işten ayrılan kadın işçi, 1 yıllık kıdem şartını sağlıyorsa kıdem tazminatına hak kazanır ancak ihbar tazminatı alamaz ve işsizlik maaşından yararlanamaz.

İşçilerin hakları, Anayasa ve İş Kanunu başta olmak üzere çeşitli mevzuatla güvence altına alınmıştır. Başlıca haklar şunlardır: Ücret hakkı (asgari ücretin altında olamaz ve zamanında ödenmelidir), sigortalı çalışma hakkı, dinlenme hakkı (hafta tatili, yıllık ücretli izin), eşit davranılma hakkı, sendikaya üye olma ve toplu iş sözleşmesi hakkı, sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışma hakkı ve iş sözleşmesini haklı nedenlerle feshetme hakkı. Bu hakların ihlali, işçiye tazminat davası açma veya iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme gibi imkanlar tanır.

Kıdem tazminatında zamanaşımı süresi, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren 5 yıldır. Bu süre, sadece kıdem tazminatı için değil, aynı zamanda ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve diğer işçilik alacakları için de geçerlidir. İşçi, işten ayrıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde bu alacakları için dava açmaz veya icra takibi başlatmazsa, alacağı zamanaşımına uğrar. İşveren, zamanaşımı def’ini ileri sürerse, mahkeme alacak talebini reddeder. Bu nedenle hak kaybı yaşamamak için sürelere dikkat etmek çok önemlidir.

Haklı fesih ile istifa (basit istifa) arasındaki temel fark, feshin dayandığı neden ve doğurduğu sonuçlardır. İstifa, işçinin herhangi bir gerekçe göstermeksizin veya kişisel nedenlerle işi bırakmasıdır ve kural olarak tazminat hakkı doğurmaz. Haklı fesih ise, İş Kanunu’nda sayılan ve iş ilişkisini çekilmez hale getiren somut ve ciddi nedenlere (maaşın ödenmemesi, mobbing vb.) dayanır. Haklı nedenle fesih yapan işçi, kıdem tazminatı ve işsizlik maaşı gibi haklarını korurken, basit istifada bu haklar genellikle kaybedilir.

Evet, bırakabilirsiniz. Ücretin kanunda veya sözleşmede belirtilen zamanda ödenmemesi, İş Kanunu m. 24/II-e uyarınca işçi için haklı bir fesih sebebidir. Yargıtay kararlarına göre, ücretin sadece bir kez değil, sürekli olarak ve makul olmayan sürelerle geciktirilerek ödenmesi de bu kapsamda değerlendirilir. Bu durumda işçi, iş sözleşmesini derhal feshederek, 1 yıllık kıdem şartını sağlıyorsa kıdem tazminatını talep edebilir ve diğer şartları taşıyorsa işsizlik maaşına başvurabilir.

Sigorta primlerinin gerçek ücret yerine asgari ücret gibi daha düşük bir tutar üzerinden yatırılması, hem Sosyal Güvenlik Kurumu’na eksik bildirim yapılması anlamına gelir hem de işçi için haklı bir fesih nedenidir. Bu durum, işverenin ücreti kanun hükümlerine uygun hesap etmemesi ve ödememesi kapsamına girer (İK m. 24/II-e). İşçi, bu durumu gerekçe göstererek iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir ve kıdem tazminatını talep edebilir. Ayrıca, hizmet tespit davası açarak primlerinin gerçek ücret üzerinden düzeltilmesini de isteyebilir.

İşyerinde mobbing (psikolojik taciz), işverenin veya diğer çalışanların işçiye sistematik olarak baskı uygulaması, onu yıldırması, aşağılamasıdır. Bu durum, İş Kanunu m. 24/II-b ve c bentleri kapsamında “şeref ve namusa dokunan davranışlar” ve “sataşma” olarak değerlendirilir ve işçi için kesin bir haklı fesih nedenidir. Mobbinge uğrayan işçi, iş sözleşmesini derhal feshederek kıdem tazminatını alabilir, işsizlik maaşına başvurabilir ve ayrıca mobbing nedeniyle uğradığı manevi zarar için manevi tazminat davası açabilir.

Evet, fazla mesai ücretlerinin kanuna uygun şekilde hesaplanıp ödenmemesi, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre ücretin eksik ödenmesi anlamına gelir ve İş Kanunu m. 24/II-e kapsamında işçi için haklı bir fesih nedenidir. İşçi, bu durumu kanıtlayarak (tanık, maaş bordroları, işyeri giriş-çıkış kayıtları vb.) iş sözleşmesini feshedebilir, kıdem tazminatını ve ödenmeyen fazla mesai ücretlerini faiziyle birlikte talep edebilir.

Yıllık ücretli izin, Anayasal bir dinlenme hakkıdır ve işveren tarafından keyfi olarak engellenemez. Yargıtay, hak edilen yıllık izinlerin zamanında ve usulüne uygun kullandırılmamasını, işverenin çalışma şartlarını uygulamaması olarak kabul etmekte ve bunu İş Kanunu m. 24/II-f kapsamında işçi için haklı bir fesih nedeni saymaktadır. Bu durumda olan bir işçi, iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatını ve kullanmadığı yıllık izinlere ait ücretini alabilir.

Evet, bırakabilirsiniz. İşverenin işçiye veya ailesi üyelerinden birine hakaret etmesi, küfür etmesi veya şeref ve haysiyet kırıcı sözler söylemesi, İş Kanunu m. 24/II-b uyarınca işçi için derhal haklı fesih nedenidir. Bu durumda işçi, bildirim süresini beklemeden işten ayrılabilir, kıdem tazminatını talep edebilir ve ayrıca kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat davası açabilir. Bu noktada fesih hakkının olayın öğrenilmesinden itibaren 6 iş günü içinde kullanılması gerektiğini hatırlatmamız gerekmektedir.

Haklı nedenle fesih, işçinin bu yöndeki iradesini işverene bildirmesiyle yapılır. Kanunda ihtarname çekme zorunluluğu yoktur, ancak ispat kolaylığı açısından şiddetle tavsiye edilir. Fesih bildiriminin noter aracılığıyla bir ihtarname örneği şeklinde gönderilmesi, feshin hangi tarihte ve hangi gerekçelerle yapıldığını resmi olarak kanıtlar. Bu, olası bir davada işçinin elini son derece güçlendirir. Bir işçi ihtarname örneği veya haklı nedenle istifa dilekçesi örneği kullanılarak, fesih nedenleri somut delillerle açıklanmalıdır.

İşçinin tazminat gibi haklarını kaybetmeden işten ayrılma hakkı, temel olarak İş Kanunu’nun 24. maddesinde sayılan sağlık sebepleri, ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılıklar ve zorlayıcı sebeplerin varlığı halinde doğar. Bunun dışında, kadın işçinin evlenmesi, erkek işçinin askere gitmesi, işçinin emeklilik için gerekli prim gün sayısı ve sigortalılık süresini doldurması gibi özel durumlar da işçiye kıdem tazminatını alarak işten ayrılma hakkı tanır.

Bir sağlık nedeniyle işten ayrılma dilekçesi, fesih nedenini açıkça belirtmelidir. Dilekçede, işin niteliğinin veya işyeri koşullarının sağlığı ne şekilde olumsuz etkilediği somut olarak açıklanmalıdır. Örneğin, “işyerindeki kimyasal buhara maruz kalmam nedeniyle astım hastalığımın ilerlediği doktor raporuyla sabittir” gibi. Bu dilekçeye, iddianızı destekleyen doktor raporu, heyet raporu gibi tıbbi belgelerin eklenmesi, feshin haklılığını ispatlamak açısından çok önemlidir. Dilekçe, işverene iadeli taahhütlü posta veya noter kanalıyla gönderilmelidir.

Hukuken “tazminat alarak işten ayrılma dilekçesi” şeklinde standart bir belge yoktur. Tazminat hakkı, dilekçenin başlığından değil, içeriğinden ve feshin dayandığı nedenin haklı olup olmamasından doğar. İşçi, kıdem tazminatını alarak işten ayrılmak istiyorsa, dilekçesinde İş Kanunu m. 24‘teki haklı nedenlerden birini (örneğin ücretin ödenmemesi) gerekçe olarak göstermelidir. Yani dilekçe, aslında bir “haklı nedenle fesih bildirimi”dir. Bu bildirim üzerine, şartlar oluşmuşsa tazminat hakkı doğar.

İşverene noterden ihtarname çekilmesi, fesih iradenizi ve gerekçelerinizi resmi olarak bildirdiğiniz anlamına gelir. İhtarname işverene tebliğ edildiği anda iş sözleşmeniz sona erer. Bundan sonra işveren, kıdem tazminatı ve diğer alacaklarınızı yasal süresi içinde ödemelidir. Eğer işveren ödeme yapmazsa veya feshinizi haksız bulursa, alacaklarınız için arabulucuya başvurmanız ve anlaşma sağlanamazsa iş mahkemesinde dava açmanız gerekir. İşçiye ihtarname örneği gibi belgeler bu süreçte delil niteliği taşır.

Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan bir davranışa (hakaret, taciz vb.) dayalı haklı fesih hakkınızı, bu davranışı öğrendiğiniz tarihten itibaren altı iş günü içinde ve her halükarda olayın yaşandığı tarihten itibaren bir yıl içinde kullanmanız gerekir. Bu süreler hak düşürücüdür. Örneğin, 1 Ocak’ta hakarete uğradığınızı 1 Şubat’ta öğrendiyseniz, 6 iş günlük süreniz 1 Şubat’tan itibaren başlar. Ancak ücretin ödenmemesi gibi maddi çıkara yönelik ve devam eden ihlallerde bu 6 iş günlük süre uygulanmaz.

Evet, bu durum haklı fesih nedeni olabilir. Eğer iş kazası, işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almaması gibi bir ihmalinden kaynaklanıyorsa, bu durum işçinin sağlığı için tehlike oluşturan bir hal (İK m. 24/I-a) veya çalışma şartlarının uygulanmaması (İK m. 24/II-f) olarak değerlendirilebilir. İşçi, bu gerekçeyle iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatını ve ayrıca iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Fesih için kazanın ağırlığı ve işverenin kusur durumu önemlidir.

Bir yazılı fesih bildirimi örneği veya ihtarname örneği internet üzerinden veya bir avukattan temin edilebilir. Ancak her somut olay farklı olduğu için standart bir dilekçe kullanmak risklidir. En sağlıklısı, bir hukuk profesyonelinden destek alarak kendi durumunuza özgü, fesih nedenlerinizi ve yasal dayanaklarınızı net bir şekilde açıklayan bir dilekçe hazırlatmaktır. Dilekçede dosya numarası olmasa da, işyeri sicil numarası, kendi T.C. kimlik numaranız ve fesih tarihi gibi bilgilere yer verilmelidir.

İşçinin görev tanımında olmayan veya uzmanlığı dışındaki işleri yapmaya zorlanması, iş sözleşmesinin esaslı şartlarında işçi aleyhine bir değişiklik anlamına gelir. Bu tür bir değişiklik, ancak işçinin yazılı onayı ile yapılabilir. Eğer işçi bu değişikliği kabul etmez ve işveren bu konuda ısrarcı olursa, bu durum çalışma şartlarının uygulanmaması (İK m. 24/II-f) kapsamına girer ve işçi için haklı bir fesih nedeni oluşturur. İşçi bu durumda işi bırakıp kıdem tazminatını talep edebilir.

Haklı nedenle iş sözleşmesini feshetmenize rağmen işveren kıdem tazminatınızı ve diğer alacaklarınızı ödemiyorsa, yasal yollara başvurmanız gerekir. 2018‘den bu yana işçilik alacakları için dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunludur. Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamazsa, “anlaşamama son tutanağı” ile birlikte iş mahkemesinde alacak davası açabilirsiniz. Bu süreçte zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu unutmamalı ve bir avukattan destek almalısınız.

Tıkla, Paylaş